EKONOMİ
18 Ekim 2024, Cuma, 11:33

Hazine ve Maliye Bakanı geçtiğimiz gün katıldığı AK Parti Milletvekilleri ve MKYK üyeleri ile istişare toplantısında ekonomi gündemine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

AK Parti Milletvekilleri ve MKYK üyeleri ile istişare toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yüksek enflasyon yaşanan ülkelerde düşüşün 3-4 yılı bulduğunu belirterek, "Biz 1,4 yılda düşüş trendine girdik" dedi.

Şimşek, toplantıya damga vuran bir hikaye anlatarak enflasyon, cari açık, vergi ve asgari ücret konularında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Vergide beyanname reformuna olan ihtiyacı samimi örneklerle açıklayan Bakan Şimşek, kuyumcuların asgari ücretten bile düşük gelir beyanında bulunduğunu, fırıncıların vergi kaçakçılığında birinci sırada olduğunu belitti. Vatandaşların vergi ödemekten kaçındıklarını vurgulayan Şimşek, 32 daire alan bir vatandaşın tek kuruş vergi ödemediğini de ifade etti.

Toplantıya "saçla birlikte cüzdanı da tıraş eden" kuaför hikâyesi damgasını vurdu. Bir bankanın genel müdürünün kuaförde yaşadığı olayı da toplantıda anlatan Şimşek, kuaförlerin kredi kartı kullanımına komisyon aldıklarını vurguladı.

Cari fazlanın enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ile mümkün olduğunu anlatan Şimşek, "Güneş enerjisinde seferberlik anlayışı ile hareket etmeliyiz" dedi. Bakan Şimşek AK Partili kurmaylara, mevcut ekonomi politikasını detaylıca anlattı. Bakan Şimşek'in ön plana çıkardığı konu başlıkları şu şekilde:

Cari açık problemini kökten çözmenin yolu sanayide katma değeri yükseltmekten geçiyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmamız lazım. 22 yılda enerjide 910 milyar dolar paralar harcanmış. Enerjimizi güneşimizi rüzgârımızı her şeye enerjiye dönüştüreceğiz petrol doğalgaz ithalatını azaltacağız. Faizleri düşürmemiz lazım. Geçen sene mayıs ayında beş yıl vadeli tahvilimiz dolar cinsinden faizi yüzde 11'e çıkmıştı. Şimdi yüzde 6'ya düştü. 6 yüksek, bunu düşürmemiz için bu programın sabırla, kararlılıkla yürütmemiz gerekiyor.

Çift haneli enflasyon olunca vatandaş kendisini enflasyondan korumak için ya faize, ya altına ya da dövize gidiyor. Vatandaşın dövize yönelmesinin kök sebebi enflasyondur. 2001'li yıllara gidin Türkiye'deki bütün mevduatın yüzde 70 ine yakını dövizdeyken 2012'e gelin, enflasyon 5-6 iniyor, dövizin mevduat içerisindeki payı yüzde 33'e düşüyor. Vatandaşı suçlayamayız. Vatandaşın tercihine saygı duyacağız ama evimizi düzene koyacağız. Enflasyonu tek haneye indirip ikna edeceğiz.

Herkesin vergi verdiği kimsenin vergi ödemekten kaçınmadığı sistem mümkün. Geçen sene doktor kardeşlerimiz ortalama brüt gelirlerini aylık 28 bin, avukat kardeşlerimiz 16 bin, kuyumcu kardeşlerimiz ise 16 bin lira olarak beyan etmiş. Onların giderlerinin önünü açalım.

En çok vergi kaçağının olduğu hiç verginin gelmediği yerler de fırıncılar. Fırıncılar, günün başında da ortasında da sonunda fiş kesmiyorlar. Sabahtan akşama kadar ekmek satıyorlar ama vergisini vermiyorlar. İspat yükümlülüğünü devletten alacağız, vatandaşa yükleyeceğiz, mükellefe yükleyeceğiz. Geçen sene bir vatandaşımız büyükşehirlerin birinde 32 tane daire almış, bizde vergi kaydı yok. Hayatında hiç beyanname vermemiş. 1 yılda Lamborghini 65 milyon TL'ye araba alan tonla insan var. Çağırıyoruz, 'izah et' diyoruz ama izahları yok. Bu parayı kazandığını kanıtla, diyoruz kanıtlamamız lazım. Maliyede 5 bin 500 denetim elemanım var.