Numan Kurtulmuş, Ordu'da bir otelde düzenlenen sivil toplum kuruluşları (STK) buluşma programına katıldı. Ordu Valiliği himayesinde gerçekleştirilen programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, protokol üyeleri, ilçe belediye başkanları ve STK temsilcileri katıldı.
Burada açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ordu’nun iyi ve yetişmiş bir sivil toplum birikimi olduğunu bildiklerini, bu birikimden her zaman Ordu’nun geleceği için istifade etmeyi kendileri için bir öncelik olarak kabul ettiklerini söyledi. Kurtulmuş, yapılan toplantılarda aktarılan meselelerin her birisinin Ankara’da takibini yaparak birçoğunun da gerçekleşmesine vesile olduklarını kaydetti.
Dünyanın ve Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, “Dünyanın dengesi bozulmuş vaziyette. Güçlü olanların dünyayı istediği gibi yönetebileceğini zannettiği, aklın, mantığın, siyasetin, insafın ve insanlığın geride kaldığı bir türbülansın içerisine sokulmuştur. Öncelikle bütün çatışma alanlarının hepsinin yakın coğrafyamızda olduğunu görüyoruz. Balkanlar neredeyse böyle bir fitili yanmakta olan bir bombanın üzerinde oturuyor. Karadeniz'de Rusya Ukrayna arasındaki savaş sadece Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş değil, Rusya'yla topyekun Batı arasında bir savaş haline çoktan dönmüş vaziyette. Orta Doğu söylemeye bile gerek yok, paramparça olmuş vaziyette ve Yemen’e kadar Afrika'nın güneyine kadar olan coğrafyada her birisindeki gelişmelerin Türkiye'yi yakından etkilediği fevkalade zor bir süreçteyiz. Bunun dışında zaten bu gerilimler, bu çatışmalar vesaire olmasaydı bile zaten insan eliyle ortaya çıkmış olan bir sürü felaketi de bütün insanlık olarak yaşıyorduk” diye konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kötülüğün dünyada şimdiye kadar Hz. Adem’den bu yana insanoğlunun yaşadığı en büyük kötülük senaryosu olarak İsrail, maalesef Gazze'deki insanları ölüme mahkum etmek üzere kollarını sıvamış vaziyette. 10 bini geçti, biz burada konuşurken belki yüzlerce masum çocuk daha hayattan koparıldı. Belki yüzlerce yaşlı insan hayattan koparıldı. Hastaneler artık çalışmıyor, insanlar elleriyle neler yapabilirlerse, tıbbi malzemeler olmadığı için bir şekilde yaralılarına müdahale etmeye çalışıyor. Suyun, elektriğin, yakıtın, ekmeğin olmadığı 2 milyon 300 bin insanın bir köşeye sıkıştırıldığı ama bundan daha önemlisi daha acısı kötülüğün başyapıtı dedim ya bunu bilerek söylüyorum, sadece orada o katliamı yapan, o soykırım boyutlarına ulaşmış olan katliamı yapanlar sorumlu değildir. Bunu görmezden gelen ya da bunu bir bilgisayar başında savaş oyunu oynarmış gibi seyreden bütün insanlık da bunun suçlusudur. İsrail'in bu faşist yöneticilerine karşı İsrail'in insanlıktan nasibini almamış Netanyahu cephesi yöneticilerine yanında arkasında Batı ülkelerinin de nasıl destek verdiğini görüyoruz.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin savaş gemisi göndermesine ve dünyada insanların protestolar yaptıklarına yönelik de açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, “ABD en büyük uçak gemisini buraya niye gönderdi? Madem gemiyi göndermeyi biliyorsun da bir gemi insanlar için tıbbi malzeme ihtiyaç malzemesini de Gazze'nin limanlarından içeriye soksana. O gemiyi oraya getirip bütün bölge ülkelerini bütün dünya halklarını tehdit etmeyi biliyorsun da Gazze'de insanlık can çekişirken bütün insanlar maalesef yok oluşa doğru sürüklenirken niye hem de lafa geldiği zaman demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden bahsediyorsunuz da niye bu yardımın yapılmasını sağlamıyorsunuz? Bırakın siz yapmıyorsunuz. Dünyanın bu yardımı yapması için niye müsaade ettirmiyorsunuz? Bütün bunların üstüne maalesef gelir gelmez söyledikleri şey nedir? Biz İsrail'e bir kırmızı çizgi çekmiyoruz. Yani ‘vur vurabildiğin kadar, öldür öldürebildiğin kadar.’ Bu sürdürülebilir bir durum değildir, insanlığın bittiği yerdir. Dünyada sistem mi sistem, demokrasi vesaire buna bunları konuşuyorsunuz ama inanın ki gayretullaha dokunur diye de bir söz vardır. Bu iş artık gayretullaha dokunmuştur. Dünyanın birçok yerinde gerçekten insanlıktan yana olan, mazlumdan yana olan, hakkaniyetten yana olan ‘yeter artık böylesine bir zulme seyirci kalmayacağım’ diyen milyonlarca insan sokağa çıkıyor. Kendi ülkelerinde İsrail sempatizanı İsrail sevdalısı yöneticilerine rağmen sokaklarda protesto ediyorlar. Bu bir dönüm noktasıdır” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin mazlumların yanında olarak 3'üncü bir dünya savaşını durdurmak için çabaladığını kaydeden Kurtulmuş, “Türkiye olarak çabamız, hem zalimi durdurarak mazluma el uzatmak hem de aynı zamanda dünyanın yeni bir 3'üncü savaşa doğru sürüklenmesinin önüne geçmektir. İnşallah gayretle bu işin arkasında olacağız. Bu mücadelemizden de sonuç almayı ümit ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın ilk günden bu yana ortaya koyduğu perspektif ve bizlerin bu istikamette yürüyüşü meseleyi 2 alanda temerküz ediyor. Bunlardan bir tanesi acil insani yardım ve acil olarak orada ateşkesin bir an önce sağlanması. İkincisi ise siyasi olarak bu meselenin çözülmesi için gayret sarf etmek” şeklinde konuştu.
Numan Kurtulmuş: Türkiye olarak çabamız 3'üncü dünya savaşının önüne geçmek
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail'in Filistin katliamına değinerek, "Türkiye olarak çabamız, hem zalimi durdurarak mazluma el uzatmak hem de aynı zamanda dünyanın yeni bir 3'üncü savaşa doğru sürüklenmesinin önüne geçmektir" ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş, Ordu'da bir otelde düzenlenen sivil toplum kuruluşları (STK) buluşma programına katıldı. Ordu Valiliği himayesinde gerçekleştirilen programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, protokol üyeleri, ilçe belediye başkanları ve STK temsilcileri katıldı.
Burada açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ordu’nun iyi ve yetişmiş bir sivil toplum birikimi olduğunu bildiklerini, bu birikimden her zaman Ordu’nun geleceği için istifade etmeyi kendileri için bir öncelik olarak kabul ettiklerini söyledi. Kurtulmuş, yapılan toplantılarda aktarılan meselelerin her birisinin Ankara’da takibini yaparak birçoğunun da gerçekleşmesine vesile olduklarını kaydetti.
Dünyanın ve Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, “Dünyanın dengesi bozulmuş vaziyette. Güçlü olanların dünyayı istediği gibi yönetebileceğini zannettiği, aklın, mantığın, siyasetin, insafın ve insanlığın geride kaldığı bir türbülansın içerisine sokulmuştur. Öncelikle bütün çatışma alanlarının hepsinin yakın coğrafyamızda olduğunu görüyoruz. Balkanlar neredeyse böyle bir fitili yanmakta olan bir bombanın üzerinde oturuyor. Karadeniz'de Rusya Ukrayna arasındaki savaş sadece Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş değil, Rusya'yla topyekun Batı arasında bir savaş haline çoktan dönmüş vaziyette. Orta Doğu söylemeye bile gerek yok, paramparça olmuş vaziyette ve Yemen’e kadar Afrika'nın güneyine kadar olan coğrafyada her birisindeki gelişmelerin Türkiye'yi yakından etkilediği fevkalade zor bir süreçteyiz. Bunun dışında zaten bu gerilimler, bu çatışmalar vesaire olmasaydı bile zaten insan eliyle ortaya çıkmış olan bir sürü felaketi de bütün insanlık olarak yaşıyorduk” diye konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kötülüğün dünyada şimdiye kadar Hz. Adem’den bu yana insanoğlunun yaşadığı en büyük kötülük senaryosu olarak İsrail, maalesef Gazze'deki insanları ölüme mahkum etmek üzere kollarını sıvamış vaziyette. 10 bini geçti, biz burada konuşurken belki yüzlerce masum çocuk daha hayattan koparıldı. Belki yüzlerce yaşlı insan hayattan koparıldı. Hastaneler artık çalışmıyor, insanlar elleriyle neler yapabilirlerse, tıbbi malzemeler olmadığı için bir şekilde yaralılarına müdahale etmeye çalışıyor. Suyun, elektriğin, yakıtın, ekmeğin olmadığı 2 milyon 300 bin insanın bir köşeye sıkıştırıldığı ama bundan daha önemlisi daha acısı kötülüğün başyapıtı dedim ya bunu bilerek söylüyorum, sadece orada o katliamı yapan, o soykırım boyutlarına ulaşmış olan katliamı yapanlar sorumlu değildir. Bunu görmezden gelen ya da bunu bir bilgisayar başında savaş oyunu oynarmış gibi seyreden bütün insanlık da bunun suçlusudur. İsrail'in bu faşist yöneticilerine karşı İsrail'in insanlıktan nasibini almamış Netanyahu cephesi yöneticilerine yanında arkasında Batı ülkelerinin de nasıl destek verdiğini görüyoruz.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin savaş gemisi göndermesine ve dünyada insanların protestolar yaptıklarına yönelik de açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, “ABD en büyük uçak gemisini buraya niye gönderdi? Madem gemiyi göndermeyi biliyorsun da bir gemi insanlar için tıbbi malzeme ihtiyaç malzemesini de Gazze'nin limanlarından içeriye soksana. O gemiyi oraya getirip bütün bölge ülkelerini bütün dünya halklarını tehdit etmeyi biliyorsun da Gazze'de insanlık can çekişirken bütün insanlar maalesef yok oluşa doğru sürüklenirken niye hem de lafa geldiği zaman demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden bahsediyorsunuz da niye bu yardımın yapılmasını sağlamıyorsunuz? Bırakın siz yapmıyorsunuz. Dünyanın bu yardımı yapması için niye müsaade ettirmiyorsunuz? Bütün bunların üstüne maalesef gelir gelmez söyledikleri şey nedir? Biz İsrail'e bir kırmızı çizgi çekmiyoruz. Yani ‘vur vurabildiğin kadar, öldür öldürebildiğin kadar.’ Bu sürdürülebilir bir durum değildir, insanlığın bittiği yerdir. Dünyada sistem mi sistem, demokrasi vesaire buna bunları konuşuyorsunuz ama inanın ki gayretullaha dokunur diye de bir söz vardır. Bu iş artık gayretullaha dokunmuştur. Dünyanın birçok yerinde gerçekten insanlıktan yana olan, mazlumdan yana olan, hakkaniyetten yana olan ‘yeter artık böylesine bir zulme seyirci kalmayacağım’ diyen milyonlarca insan sokağa çıkıyor. Kendi ülkelerinde İsrail sempatizanı İsrail sevdalısı yöneticilerine rağmen sokaklarda protesto ediyorlar. Bu bir dönüm noktasıdır” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin mazlumların yanında olarak 3'üncü bir dünya savaşını durdurmak için çabaladığını kaydeden Kurtulmuş, “Türkiye olarak çabamız, hem zalimi durdurarak mazluma el uzatmak hem de aynı zamanda dünyanın yeni bir 3'üncü savaşa doğru sürüklenmesinin önüne geçmektir. İnşallah gayretle bu işin arkasında olacağız. Bu mücadelemizden de sonuç almayı ümit ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın ilk günden bu yana ortaya koyduğu perspektif ve bizlerin bu istikamette yürüyüşü meseleyi 2 alanda temerküz ediyor. Bunlardan bir tanesi acil insani yardım ve acil olarak orada ateşkesin bir an önce sağlanması. İkincisi ise siyasi olarak bu meselenin çözülmesi için gayret sarf etmek” şeklinde konuştu.
SİYASET Haberleri
23.11.2024 - 18:05
23.11.2024 - 17:40
22.11.2024 - 11:52
22.11.2024 - 09:00
21.11.2024 - 18:05
21.11.2024 - 17:08
20.11.2024 - 18:01
20.11.2024 - 14:00
20.11.2024 - 12:56
20.11.2024 - 12:08