Koronavirüsle mücadelede sağlıklı uykunun önemi büyük. Uzmanlar, hastalığı ağır geçirenlerde hafıza zayıflığı, akciğer lekeleri gibi izler bırakan Kovid-19’un uyku apnesinini de tetiklediğini söylüyor. Şiddetli bir horlamayla kendini göstererek, uykuda nefesin bir süreliğine kesilmesine yol açan uyku apnesi sağlıklı bir insanda bile soluğun kesilmesine neden olurken, Kovid-19’a yakalanan hastalarda ritim bozuklukları, kalp damar tıkanıklığı ve felç gibi kalıcı hasar bırakıyor. Kovid-19 öncesi uyku apnesi riski taşıyanlarda ise Kovid-19 sonrası hastalığın görülme riskinin oldukça yüksek olduğu belirtiliyor.
KALICI ETKİLERİNDEN BİRİSİ
Uyku apnesi olan kişilerin, diyabet, şeker, solunum yolu, akciğer ve böbrek hastalığı taşıdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Kovid-19’un uzun dönem olarak bir sürü yan etkisi var. Bunlardan birisi de uyku apnesi sendromu. Kovid-19 tedavisi sırasında ya da sonrasında oluşan etkilere bağlı bir hastalık. Uyku apnesi sendromu şekere, hareketsizliğe bağlı meydana gelir. Risk artar. Kiloyu ve hareketsizliği arttırır. Ritim bozukluğu gibi birçok hastalığa neden olur. Uyku apnesinin Kovid-19 sonrası ciddi bir şekilde değerlendirilip gelişmesini önlemeye çalışmak ve etkilerini azaltmak gerekiyor” dedi.
KALP YORULUYOR
Uyku apnesinin kalbi yorduğuna dikkat çeken Akkoyunlu, “Normalde biz nefes alıp verirken soluk aldığımız hava ağzımızdan burnumuza girip, yutağımızdan geçerek dokunduğumuz adem elmasından itibaren ciğerlerimize geliyor. Adem elmasına kadar olan bölge sert bir doku değil. Sonrasında olan yutak, ağız ve burun bölgesi sadece kaslarla döşenmiş üstünde bağ dokusunun olduğu yumuşak bir tabaka. Ayaktayken sıkıntı yok. Uyuduktan sonra o bölgede problem varsa ya da herhangi bir bölgede dokusal bozukluk bulunuyorsa uykunun derinliği arttıkça horlama dediğimiz bir titreşim meydana geliyor. Uykunun derinliği arttığında solunum durup beyne giden oksijen azalıyor. Horlama sonrası nefeste durma meydana geliyor. Nefesin durması kalbin dinlenmesini bozuyor. Tansiyonu tetikliyor. Solunum yolunu da zayıflattığı için uyku apnesi olanlarda koronavirüsün çok ağır geçtiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.
EGZERSİZ RİSKİ AZALTIYOR
Kovid-19’a yakalanmadan önce uyku apnesinin önleminin alınması gerektiğini kaydeden Akkoyunlu şöyle devam etti: “Uyku apnesi sendromunda tedavi seçenekleri çok farklı. Hastalığın ağırlığına göre devam ediyor. Bütün hastalarda egzersizi öneriyoruz. Diyet yaparak hasta yüzde on kilo verdiği zaman yüzde yirmi uyku apnesi azalmış oluyor. Ya hastalıktan kurtuluyorsunuz ya da hastalığın etkisi azalmış oluyor.”
Koronavirüs uykuda da rahat bırakmıyor: Bu hastalıklara dikkat!
Hafıza zayıflığına yol açan, akciğerde leke bırakan koronavirüs, risk sınırında olanlarda uyku apnesini de tetikliyor. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Koronavirüsü ağır geçiren bazı hastalarda nefes durması (uyku apnesi) meydana geliyor. Bu, kalbin dinlenmesini bozuyor, tansiyonu tetikliyor” dedi.
Koronavirüsle mücadelede sağlıklı uykunun önemi büyük. Uzmanlar, hastalığı ağır geçirenlerde hafıza zayıflığı, akciğer lekeleri gibi izler bırakan Kovid-19’un uyku apnesinini de tetiklediğini söylüyor. Şiddetli bir horlamayla kendini göstererek, uykuda nefesin bir süreliğine kesilmesine yol açan uyku apnesi sağlıklı bir insanda bile soluğun kesilmesine neden olurken, Kovid-19’a yakalanan hastalarda ritim bozuklukları, kalp damar tıkanıklığı ve felç gibi kalıcı hasar bırakıyor. Kovid-19 öncesi uyku apnesi riski taşıyanlarda ise Kovid-19 sonrası hastalığın görülme riskinin oldukça yüksek olduğu belirtiliyor.
KALICI ETKİLERİNDEN BİRİSİ
Uyku apnesi olan kişilerin, diyabet, şeker, solunum yolu, akciğer ve böbrek hastalığı taşıdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Kovid-19’un uzun dönem olarak bir sürü yan etkisi var. Bunlardan birisi de uyku apnesi sendromu. Kovid-19 tedavisi sırasında ya da sonrasında oluşan etkilere bağlı bir hastalık. Uyku apnesi sendromu şekere, hareketsizliğe bağlı meydana gelir. Risk artar. Kiloyu ve hareketsizliği arttırır. Ritim bozukluğu gibi birçok hastalığa neden olur. Uyku apnesinin Kovid-19 sonrası ciddi bir şekilde değerlendirilip gelişmesini önlemeye çalışmak ve etkilerini azaltmak gerekiyor” dedi.
KALP YORULUYOR
Uyku apnesinin kalbi yorduğuna dikkat çeken Akkoyunlu, “Normalde biz nefes alıp verirken soluk aldığımız hava ağzımızdan burnumuza girip, yutağımızdan geçerek dokunduğumuz adem elmasından itibaren ciğerlerimize geliyor. Adem elmasına kadar olan bölge sert bir doku değil. Sonrasında olan yutak, ağız ve burun bölgesi sadece kaslarla döşenmiş üstünde bağ dokusunun olduğu yumuşak bir tabaka. Ayaktayken sıkıntı yok. Uyuduktan sonra o bölgede problem varsa ya da herhangi bir bölgede dokusal bozukluk bulunuyorsa uykunun derinliği arttıkça horlama dediğimiz bir titreşim meydana geliyor. Uykunun derinliği arttığında solunum durup beyne giden oksijen azalıyor. Horlama sonrası nefeste durma meydana geliyor. Nefesin durması kalbin dinlenmesini bozuyor. Tansiyonu tetikliyor. Solunum yolunu da zayıflattığı için uyku apnesi olanlarda koronavirüsün çok ağır geçtiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.
EGZERSİZ RİSKİ AZALTIYOR
Kovid-19’a yakalanmadan önce uyku apnesinin önleminin alınması gerektiğini kaydeden Akkoyunlu şöyle devam etti: “Uyku apnesi sendromunda tedavi seçenekleri çok farklı. Hastalığın ağırlığına göre devam ediyor. Bütün hastalarda egzersizi öneriyoruz. Diyet yaparak hasta yüzde on kilo verdiği zaman yüzde yirmi uyku apnesi azalmış oluyor. Ya hastalıktan kurtuluyorsunuz ya da hastalığın etkisi azalmış oluyor.”
SAĞLIK Haberleri
23.11.2024 - 07:49
23.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:00
21.11.2024 - 12:34
21.11.2024 - 08:00
20.11.2024 - 07:00
19.11.2024 - 07:00