Medipol Üniversitesi Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, “Kovid 19 enfeksiyonunda çok yüksek oranlı ağır kalp tutulumları olduğunu düşünürsek, aşılar bu konuda çok masum gözüküyor. Bir kalp uzmanı ve araştırmacısı olarak görüşüm; güvenle bu aşılar yapılabilir” dedi.
TANI KONULMUŞ HASTALAR DAHA AVANTAJLI
Kovid 19’da hem hastalığı geçirenlerde hem de aşı olanlarda en fazla merak edilen konu ise, her iki durumun da kalp hastalıklarını ne kadar tetiklediği. Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem’e göre, hastalık kalp hastalarında, yüksek tansiyon ve diyabet gibi eşlik eden hastalıklar ve bu hastalıkların nispeten daha yaşlı bireylerde olması nedeniyle daha ciddi, daha problemli seyrediyor. Ancak tanı almış düzenli ilaç kullanan, takipli hastalar, genelde büyük problem göstermiyorlar. Çünkü, bu hastalar düzenli ilaç alan ve özelikle kan sulandırıcı ilaç kullanan grupta olmalarından dolayı avantajlı durumda. Asıl problemi ise tanı almamış, hastalığın farkında olmayan hastalar yaşıyor. Bu hastalarda tansiyon dengesizlikleri, kalp yetersizliği alevlenmeleri, ritim problemleri, kalp ve beyin gibi hayati organlarda pıhtı gelişmesi gibi durumlar Kovid 19’la birlikte yaşanan temel sorunlar arasında yer alıyor.
KOVİD SONRASI KALP HASTALARI NE YAPMALI?
Kalp hastalarının aşılı olarak hastalığa yakalanması da her açıdan hafif geçirmelerine neden oluyor. Kovid 19 enfeksiyonu yalnızca solunum yolunu değil tüm vücut sistemlerini etkilediğinden, pıhtılaşma artışı başta olmak üzere problemler oluşturabiliyor. Bu nedenle ilaçların aksatılmaması, hekimle irtibat kurulup kan sulandırıcı ilaçlar başta olmak üzere tekrar ilaçların gözden geçirilmesi önem taşıyor. Bu etkiler Kovid sonrası 3-6 ay devam ettiğinden, “hastalığı geçirdim, bitti” denilmemesi ve bu süre zarfında kontrollere devam edilmesi hayati önem taşıyor. Dengeli beslenme, doktor tavsiyesi dışında takviye gıda ve ilaçlar alınmaması, moral-motivasyonun yüksek tutulması diğer önemli etkenler. Kanda oksijen düzeyini ölçen basit bir parmak satürasyon cihazı ile günlük ölçüm yapılması, gereğinde hekim ile irtibat kurulması gerekiyor.
AŞI KARŞITLARI İÇİN BULUNMAZ FIRSAT
Kalp hastalıkları konusunda en büyük kafa karışıklığı ve çekince, aşı sürecinde yaşanıyor. Ancak bu konuda yapılan araştırmalar olumsuz değil aksine olumlu sonuçlar içeriyor. Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, burada miyokardit denilen kalp adalesinin etkilenmesinden bahsedildiğini hatırlatarak, “Bunlar aşının faydası yanında çok önemsiz ve tedavi edilebilir boyutta olmaktadır” dedi. Bu enfeksiyon etkeni ile ilgili hızlı bilgi ihtiyacının tıbbi makalelerin hızlı değerlendirilmesi sonucunu doğurduğunu ve hesaplama hatalarının olduğunu kaydeden Nurkalem süreci şöyle anlatıyor: Maalesef bu hatalar neticesinde yanlış olarak aşıya bağlı kalp etkilenme oranları yüksek saptandı. Bu konuda yayınlanan makale ise hesaplama hatası yüzünden geri çekildi. İlgi çekici bu olay aşı karşıtları için bulunmaz bir fırsattı ve bunu kullandılar.
ARAŞTIRMADAKİ YANLIŞ HESAP
Olay tam olarak şöyle gelişti: Kanada’daki Ottawa Üniversitesi Kalp Enstitüsü'nden araştırmacıların kaleme aldığı makale, henüz hakem onayından geçmemişken 16 Eylül 2021’de internet sitesi MedRxiv’de erişime açıldı. Kovid aşısı sonrası ortaya çıkan kalp iltihabı oranının binde 1 olduğunu gösteren makaleyi aşı karşıtları kullanmaya başladı. Bu araştırmanın yapıldığı Haziran ve Temmuz 2021 arasındaki 2 aylık dönemde aşı kaynaklı miyokardit vaka sayısı 32, uygulanan aşı sayısı ise 32 bin olarak kayda geçmişti. Ancak uygulanan doz sayısının yanlış hesaplandığı ortaya çıktı. Ottawa Halk Sağlığı Kurumu bu dönemde bölgede 845 bin doz aşı yapıldığını duyurdu. Yapılan bu hata, aşıların 25 kat fazla kalp kası tutulumu yaptığını göstermişti. Makale, yazarları tarafından bu hata yüzünden geri çekildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Miyokardit sıklığı, çalışmanın süresi boyunca uygulanan doz sayısının yanlış hesaplanması nedeniyle sehven yanlış verilmiştir” denildi.
'GÜVENLE BU AŞILAR YAPILABİLİR'
Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem bundan sonra yaşananlara ilişkin yaptığı değerlendirmede ise hem ilginç, hem de aşının ne kadar koruyucu olduğuna dair ipuçlarını veriyor: Araştırmaya göre, Kovid-19’a yakalananlarda miyokardit riski çok daha yüksek oranda idi. Kovid-19 geçirenlerde üç ay içinde kalp adalesi iltihabı riski, 1 milyonda 450 gibi yüksek bir oranda olduğunu yayınlar göstermişti. Elimizdeki aşı ile ilgili gerçek veriler ise, 100 binde 2 gibi çok küçük bir oranda idi. Kaldı ki bunların da büyük çoğunluğu sorunsuz iyileşiyordu. Kovid 19 enfeksiyonun çok yüksek oranlı ağır kalp tutulumları olduğunu düşünürsek, aşılar bu konuda çok masum gözüküyor. Bir kalp uzmanı ve araştırmacısı olarak güvenle bu aşılar yapılabilir diyorum. Kaldı ki, 18 yaşında bulunan oğluma da aşı yaptırdım. Bunu bir baba olarak da söyleyebilirim.
SPORDA TEMPOLU YÜRÜYÜŞ İLK ÖNERİ
Peki, pandemi döneminde kalp hastalıklarında artış oldu mu? Bu soruya da Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, “Pandemi döneminde hareketsizlik ve virüsün neden olduğu başta pıhtılaşma artışı gibi problemler maalesef kalp hastalıklarında artış oluşturdu” cevabını veriyor. Hekim kontrolü, ilaçların kullanılması, düzenli beslenme gibi gerekli önlemlerin alınmasının ardından en önemli faktörlerden biri de hangi yaşta olursa olsun tüm bireylerin sporu hayatının bir parçası yapması. Prof. Dr. Nurkalem, bu çerçevede öncelikle yürüyüş yapılmasını öneriyor. Her yaştan insanın yapabileceği kolay ve ucuz bir yöntem olarak bunu sunuyor; haftada 3-4 kez yapılacak kalp hızını artıracak, tempolu yürüyüşün ilk önereceği eksersiz yöntemi olduğunu söylüyor. Eklem hareket problemi olan kişilere de buna ilave olarak yüzmeyi öneriyor.
40 YAŞ ÜSTÜNE HEKİM KONTROLÜ ŞART
7’den 70’e herkese spor yapmayı öneren Nurkalem, ancak bunun da sınırlarını çiziyor. Çünkü eksersize başlamadan önce ve eksersiz sırasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunuyor. Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem’den dinleyelim: Bir eksersiz programına başlayan 40 yaş üzerindeki bireyler ile profesyonel spor müsabaka ve programına dahil olacak tüm bireylerin hekim kontrolü ve değerlendirmesi yapılmalı. Böyle bir kontrol yapılmadan özelikle tempo gerektiren halı saha maçı, zumba, bisiklet gibi ağır programlar tehlike taşır. Egzersize başlarken ısınma dönemi tutulması ve bir kaç hafta yavaş tempo ile başlanıp hızlanılması önemli. Kontroller yapılmadan vücut kortizol seviyesinin çok yüksek olduğu sabahın erken saatleri tercih edilmemeli. Özelikle kalp hastaları için sıcak-soğuk geçişlerinin olduğu, şok duşlama ve sauna ilk planda olmamalı.
Koronavirüs aşısının bir faydası daha ortaya çıktı
Kovid-19 aşısının kalp hastalıklarında dezavantaj değil, büyük oranda koruyucu olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmaya göre, Kovid-19 geçirenlerde üç ay içinde kalp adalesi iltihabı riski 100 binde 45 kişide görülürken, aşı yapılanlarda 100 binde 2 kişi olarak ortaya çıkıyor.
Medipol Üniversitesi Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, “Kovid 19 enfeksiyonunda çok yüksek oranlı ağır kalp tutulumları olduğunu düşünürsek, aşılar bu konuda çok masum gözüküyor. Bir kalp uzmanı ve araştırmacısı olarak görüşüm; güvenle bu aşılar yapılabilir” dedi.
TANI KONULMUŞ HASTALAR DAHA AVANTAJLI
Kovid 19’da hem hastalığı geçirenlerde hem de aşı olanlarda en fazla merak edilen konu ise, her iki durumun da kalp hastalıklarını ne kadar tetiklediği. Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem’e göre, hastalık kalp hastalarında, yüksek tansiyon ve diyabet gibi eşlik eden hastalıklar ve bu hastalıkların nispeten daha yaşlı bireylerde olması nedeniyle daha ciddi, daha problemli seyrediyor. Ancak tanı almış düzenli ilaç kullanan, takipli hastalar, genelde büyük problem göstermiyorlar. Çünkü, bu hastalar düzenli ilaç alan ve özelikle kan sulandırıcı ilaç kullanan grupta olmalarından dolayı avantajlı durumda. Asıl problemi ise tanı almamış, hastalığın farkında olmayan hastalar yaşıyor. Bu hastalarda tansiyon dengesizlikleri, kalp yetersizliği alevlenmeleri, ritim problemleri, kalp ve beyin gibi hayati organlarda pıhtı gelişmesi gibi durumlar Kovid 19’la birlikte yaşanan temel sorunlar arasında yer alıyor.
KOVİD SONRASI KALP HASTALARI NE YAPMALI?
Kalp hastalarının aşılı olarak hastalığa yakalanması da her açıdan hafif geçirmelerine neden oluyor. Kovid 19 enfeksiyonu yalnızca solunum yolunu değil tüm vücut sistemlerini etkilediğinden, pıhtılaşma artışı başta olmak üzere problemler oluşturabiliyor. Bu nedenle ilaçların aksatılmaması, hekimle irtibat kurulup kan sulandırıcı ilaçlar başta olmak üzere tekrar ilaçların gözden geçirilmesi önem taşıyor. Bu etkiler Kovid sonrası 3-6 ay devam ettiğinden, “hastalığı geçirdim, bitti” denilmemesi ve bu süre zarfında kontrollere devam edilmesi hayati önem taşıyor. Dengeli beslenme, doktor tavsiyesi dışında takviye gıda ve ilaçlar alınmaması, moral-motivasyonun yüksek tutulması diğer önemli etkenler. Kanda oksijen düzeyini ölçen basit bir parmak satürasyon cihazı ile günlük ölçüm yapılması, gereğinde hekim ile irtibat kurulması gerekiyor.
AŞI KARŞITLARI İÇİN BULUNMAZ FIRSAT
Kalp hastalıkları konusunda en büyük kafa karışıklığı ve çekince, aşı sürecinde yaşanıyor. Ancak bu konuda yapılan araştırmalar olumsuz değil aksine olumlu sonuçlar içeriyor. Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, burada miyokardit denilen kalp adalesinin etkilenmesinden bahsedildiğini hatırlatarak, “Bunlar aşının faydası yanında çok önemsiz ve tedavi edilebilir boyutta olmaktadır” dedi. Bu enfeksiyon etkeni ile ilgili hızlı bilgi ihtiyacının tıbbi makalelerin hızlı değerlendirilmesi sonucunu doğurduğunu ve hesaplama hatalarının olduğunu kaydeden Nurkalem süreci şöyle anlatıyor: Maalesef bu hatalar neticesinde yanlış olarak aşıya bağlı kalp etkilenme oranları yüksek saptandı. Bu konuda yayınlanan makale ise hesaplama hatası yüzünden geri çekildi. İlgi çekici bu olay aşı karşıtları için bulunmaz bir fırsattı ve bunu kullandılar.
ARAŞTIRMADAKİ YANLIŞ HESAP
Olay tam olarak şöyle gelişti: Kanada’daki Ottawa Üniversitesi Kalp Enstitüsü'nden araştırmacıların kaleme aldığı makale, henüz hakem onayından geçmemişken 16 Eylül 2021’de internet sitesi MedRxiv’de erişime açıldı. Kovid aşısı sonrası ortaya çıkan kalp iltihabı oranının binde 1 olduğunu gösteren makaleyi aşı karşıtları kullanmaya başladı. Bu araştırmanın yapıldığı Haziran ve Temmuz 2021 arasındaki 2 aylık dönemde aşı kaynaklı miyokardit vaka sayısı 32, uygulanan aşı sayısı ise 32 bin olarak kayda geçmişti. Ancak uygulanan doz sayısının yanlış hesaplandığı ortaya çıktı. Ottawa Halk Sağlığı Kurumu bu dönemde bölgede 845 bin doz aşı yapıldığını duyurdu. Yapılan bu hata, aşıların 25 kat fazla kalp kası tutulumu yaptığını göstermişti. Makale, yazarları tarafından bu hata yüzünden geri çekildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Miyokardit sıklığı, çalışmanın süresi boyunca uygulanan doz sayısının yanlış hesaplanması nedeniyle sehven yanlış verilmiştir” denildi.
'GÜVENLE BU AŞILAR YAPILABİLİR'
Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem bundan sonra yaşananlara ilişkin yaptığı değerlendirmede ise hem ilginç, hem de aşının ne kadar koruyucu olduğuna dair ipuçlarını veriyor: Araştırmaya göre, Kovid-19’a yakalananlarda miyokardit riski çok daha yüksek oranda idi. Kovid-19 geçirenlerde üç ay içinde kalp adalesi iltihabı riski, 1 milyonda 450 gibi yüksek bir oranda olduğunu yayınlar göstermişti. Elimizdeki aşı ile ilgili gerçek veriler ise, 100 binde 2 gibi çok küçük bir oranda idi. Kaldı ki bunların da büyük çoğunluğu sorunsuz iyileşiyordu. Kovid 19 enfeksiyonun çok yüksek oranlı ağır kalp tutulumları olduğunu düşünürsek, aşılar bu konuda çok masum gözüküyor. Bir kalp uzmanı ve araştırmacısı olarak güvenle bu aşılar yapılabilir diyorum. Kaldı ki, 18 yaşında bulunan oğluma da aşı yaptırdım. Bunu bir baba olarak da söyleyebilirim.
SPORDA TEMPOLU YÜRÜYÜŞ İLK ÖNERİ
Peki, pandemi döneminde kalp hastalıklarında artış oldu mu? Bu soruya da Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, “Pandemi döneminde hareketsizlik ve virüsün neden olduğu başta pıhtılaşma artışı gibi problemler maalesef kalp hastalıklarında artış oluşturdu” cevabını veriyor. Hekim kontrolü, ilaçların kullanılması, düzenli beslenme gibi gerekli önlemlerin alınmasının ardından en önemli faktörlerden biri de hangi yaşta olursa olsun tüm bireylerin sporu hayatının bir parçası yapması. Prof. Dr. Nurkalem, bu çerçevede öncelikle yürüyüş yapılmasını öneriyor. Her yaştan insanın yapabileceği kolay ve ucuz bir yöntem olarak bunu sunuyor; haftada 3-4 kez yapılacak kalp hızını artıracak, tempolu yürüyüşün ilk önereceği eksersiz yöntemi olduğunu söylüyor. Eklem hareket problemi olan kişilere de buna ilave olarak yüzmeyi öneriyor.
40 YAŞ ÜSTÜNE HEKİM KONTROLÜ ŞART
7’den 70’e herkese spor yapmayı öneren Nurkalem, ancak bunun da sınırlarını çiziyor. Çünkü eksersize başlamadan önce ve eksersiz sırasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunuyor. Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem’den dinleyelim: Bir eksersiz programına başlayan 40 yaş üzerindeki bireyler ile profesyonel spor müsabaka ve programına dahil olacak tüm bireylerin hekim kontrolü ve değerlendirmesi yapılmalı. Böyle bir kontrol yapılmadan özelikle tempo gerektiren halı saha maçı, zumba, bisiklet gibi ağır programlar tehlike taşır. Egzersize başlarken ısınma dönemi tutulması ve bir kaç hafta yavaş tempo ile başlanıp hızlanılması önemli. Kontroller yapılmadan vücut kortizol seviyesinin çok yüksek olduğu sabahın erken saatleri tercih edilmemeli. Özelikle kalp hastaları için sıcak-soğuk geçişlerinin olduğu, şok duşlama ve sauna ilk planda olmamalı.
SAĞLIK Haberleri
25.11.2024 - 07:02
25.11.2024 - 07:02
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:49
23.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:00