KÜLTÜR - SANAT
23 Kasım 2024, Cumartesi, 12:17

Ressam ve Sanat Ekonomisti Ru Ceylan, konseptini 2014 yılında oluşturduğu, Türkiye’nin en özgün sanat projelerinden biri olan "Konuşan Resimler" sergi serisi, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) 10 yıllık yolculuğuna veda edecek.

Sanat ve düşünce dünyasından yararlanılarak hazırlanan ve ünlü isimler tarafından seslendirilen tabloların yer aldığı “Konuşan Resimler” sergisi 10.Yıl Veda Sergisi ile yolculuğunu tamamlamaya hazırlanıyor. Ressam Ru Ceylan, bu unutulmaz serginin kapanışında, sanatseverlere ve koleksiyonerlere eşsiz bir deneyim sunacak.

Türkiye'nin ilk betimlemeli sergi serisi olan ve bugüne kadar 150’den fazla sanatçının yer aldığı “Konuşan Resimler”, albüm olmuş ve 30 milyona aşkın dinleyiciye ulaşmıştır. Türkiye’nin edebiyat, tiyatro ve sinema dünyasından önemli karakterlerini bir araya getirerek, görsel sanatla edebi hikâyeleri buluşturan Konuşan Resimler, 10. yılına özel hazırlanan 37 eser ile bir kez daha sanatseverleri büyülemeye hazırlanıyor. 

Ru Ceylan: ‘Konuşan Resimler Sergisi’, insanlığın hem geçmişine hem de yarınına bir katkıdır.

Her bir tablonun yalnızca bir resim değil; sanatçının kaleminden çıkan derinlemesine hikâyelerle yaşayan, düşünen, hisseden bir varlığa dönüştüğü ‘Konuşan Resimler’in veda sergisi ile, sanat ve edebiyat dünyasından birçok tanınmış isim bir araya gelecek. Açılışı bugüne kadar projede yer alan isimler ve özel davetlilerin katılımıyla gerçekleşecek olan sergi, 13-19 Aralık tarihleri arasında AKM’de sanatseverlere açık olacak.

Konuşan Resimler’in final sergisi için hazırlanan eserler, yalnızca sanatsal değerleriyle değil Türkiye’nin kültürel belleğine olan katkılarıyla da eşsiz birer yatırım niteliği taşıyor. Bu özel koleksiyon, Ru Ceylan’ın kariyerinde bir dönüm noktası olarak tarihe geçiyor.   

Koleksiyonerlere sanat tarihinin bir parçası olma fırsatını sunan Konuşan Resimler ile ilgili düşüncelerini dile getiren RU Ceylan: “Konuşan Resimler, insanlığın hem geçmişine hem de yarınına bir katkıdır. Bu sergi, yalnızca sanatın değil, farklı düşüncelerdeki insanların aynı masada toplanabileceği bir dünya hayalinin de yansıması oldu.” dedi.