Gara’da terör örgütü PKK tarafından şehit edilen 13 vatandaşımız sonrası HDP tarafından yapılan açıklamadaki ifadeler oldukça manidar. Terörün siyasi tetikçileri tarafından yapılan açıklamada, “Ailelerin ve kamuoyunun talebine karşılık, PKK elinde tuttuğu kişileri salıvermelidir” söylemi eli kanlı PKK’nın elinde başka vatandaşlarımızın da olduğu yönünde bir kanaat oluşturdu. Gara’da şehit edilen 13 vatandaşımız arasında isimleri geçmeyen Erhan Pekçetin ve Aydın Günel’in halen PKK tarafından alıkonuldukları tahmin edilmekle birlikte 1990’lı yıllardan bu yana birkaç vatandaşımızın da benzer bir durum içerisinde olduğu düşünülüyor. PKK terör örgütünün alçakça katlettiği şehitlerimiz üzerinden bile hükümete saldırma küstahlığında bulunan başta ana muhalefet ve ittifak ortakları ise söz konusu insanlık dramına karşı tek bir söylem geliştirmiyor.
Sözde aktivistler nerede?
İnsan Hakları Savunucuları Derneği (İHSD) Genel Başkanı Ali Akbaş, “Terör örgütü PKK, insanları kaçırarak ve zorla alıkoyarak büyük bir insanlık dramını gerçekleştiriyor. İnsan hakları ve demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayan bir kesim ise ısrarla bu acı gerçeği görmezden geliyor. Terör örgütü PKK aleni bir şekilde insan haklarını çiğnemektedir. Bizde bir kesim ise sessizliğini sürdürüyor” dedi. Hürriyet hakkının hainler tarafından çiğnendiğini kaydeden Akbaş, “Bu yakıcı insan hakları ihlali karşısında, amalı, fakatlı cümlelerle devam eden açıklamalarda bulunuyor. Bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Terör en keskin şekilde kınanmalıdır. Özellikle insan hakları konusunda çalıştıklarını iddia eden STK bu duruma en sert tepkiyi göstermelidir. Eğer bu yapacak samimiyetten yoksunsalar, hükümete saldırmaktan vazgeçmelidirler. Zira böyle bir durumda hükümete saldırmak, dram gerçekleştiren esas failler gizlemektir” ifadelerini kullandı.
Kendi ağızlarıyla itiraf ettiler
Milli Beka Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Hukukçu Hasan İlter, “Terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP, ‘demokrasi’ diyorsa, diktatörlük, barış diyorsa ‘savaş’, ‘halkların kardeşliği’ diyorsa düşmanlıktan bahsettiğini anlamalıyız. İmanı olmayanın vicdanı olmaz. İmansızların PKK’yı kınamasını beklemek beyhudedir. PKK tarafından alıkonulan vatandaşlarımız noktasında sessizliğini koruyan ve hükümete saldıranlar ise maşeri vicdanı yaralamaktadır” şeklinde konuştu. Ellerinde vatandaşlarımızın bulunduklarını kendi ağızlarıyla itiraf ettiklerini kaydeden İlter, “Bu bir itiraf niteliğindedir. Kuyrukları sıkıştığı için ılımlı mesajlar vermeye başladılar. Taktiksel bir adım. Bunların ve bunları destekleyen bütün yapıların kapısına kilit vurulmadığı sürece mücadeleden taviz verilmemelidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Yeniakit / Hakkı Bilir
HDP'nin pazarlık kokan açıklamasına CHP ve sözde aktivistler sessiz kaldı
Gara’da 13 kişiyi şehit eden terör örgütünün sözcüsü HDP’nin alıkoymayla ilgili ‘pazarlık’ kokan açıklaması, PKK’nın elinde olabilecek vatandaşların durumu ile ilgili de ipuçları veriyor... Demokrasi havarisi kesilen CHP ile bazı STK’ların bu insanlık dramına karşı tek bir açıklamada bulunmamasına tepki yağdı.
Gara’da terör örgütü PKK tarafından şehit edilen 13 vatandaşımız sonrası HDP tarafından yapılan açıklamadaki ifadeler oldukça manidar. Terörün siyasi tetikçileri tarafından yapılan açıklamada, “Ailelerin ve kamuoyunun talebine karşılık, PKK elinde tuttuğu kişileri salıvermelidir” söylemi eli kanlı PKK’nın elinde başka vatandaşlarımızın da olduğu yönünde bir kanaat oluşturdu. Gara’da şehit edilen 13 vatandaşımız arasında isimleri geçmeyen Erhan Pekçetin ve Aydın Günel’in halen PKK tarafından alıkonuldukları tahmin edilmekle birlikte 1990’lı yıllardan bu yana birkaç vatandaşımızın da benzer bir durum içerisinde olduğu düşünülüyor. PKK terör örgütünün alçakça katlettiği şehitlerimiz üzerinden bile hükümete saldırma küstahlığında bulunan başta ana muhalefet ve ittifak ortakları ise söz konusu insanlık dramına karşı tek bir söylem geliştirmiyor.
Sözde aktivistler nerede?
İnsan Hakları Savunucuları Derneği (İHSD) Genel Başkanı Ali Akbaş, “Terör örgütü PKK, insanları kaçırarak ve zorla alıkoyarak büyük bir insanlık dramını gerçekleştiriyor. İnsan hakları ve demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayan bir kesim ise ısrarla bu acı gerçeği görmezden geliyor. Terör örgütü PKK aleni bir şekilde insan haklarını çiğnemektedir. Bizde bir kesim ise sessizliğini sürdürüyor” dedi. Hürriyet hakkının hainler tarafından çiğnendiğini kaydeden Akbaş, “Bu yakıcı insan hakları ihlali karşısında, amalı, fakatlı cümlelerle devam eden açıklamalarda bulunuyor. Bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Terör en keskin şekilde kınanmalıdır. Özellikle insan hakları konusunda çalıştıklarını iddia eden STK bu duruma en sert tepkiyi göstermelidir. Eğer bu yapacak samimiyetten yoksunsalar, hükümete saldırmaktan vazgeçmelidirler. Zira böyle bir durumda hükümete saldırmak, dram gerçekleştiren esas failler gizlemektir” ifadelerini kullandı.
Kendi ağızlarıyla itiraf ettiler
Milli Beka Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Hukukçu Hasan İlter, “Terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP, ‘demokrasi’ diyorsa, diktatörlük, barış diyorsa ‘savaş’, ‘halkların kardeşliği’ diyorsa düşmanlıktan bahsettiğini anlamalıyız. İmanı olmayanın vicdanı olmaz. İmansızların PKK’yı kınamasını beklemek beyhudedir. PKK tarafından alıkonulan vatandaşlarımız noktasında sessizliğini koruyan ve hükümete saldıranlar ise maşeri vicdanı yaralamaktadır” şeklinde konuştu. Ellerinde vatandaşlarımızın bulunduklarını kendi ağızlarıyla itiraf ettiklerini kaydeden İlter, “Bu bir itiraf niteliğindedir. Kuyrukları sıkıştığı için ılımlı mesajlar vermeye başladılar. Taktiksel bir adım. Bunların ve bunları destekleyen bütün yapıların kapısına kilit vurulmadığı sürece mücadeleden taviz verilmemelidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Yeniakit / Hakkı Bilir
SİYASET Haberleri
27.11.2024 - 18:02
27.11.2024 - 12:32
27.11.2024 - 12:26
26.11.2024 - 11:18
26.11.2024 - 11:06
26.11.2024 - 09:30
26.11.2024 - 09:10
25.11.2024 - 10:07
25.11.2024 - 10:02
23.11.2024 - 18:05