EKONOMİ
09 Kasım 2024, Cumartesi, 07:00

Yılın en ilham verici haftası Brand Week Istanbul, Hande Yener, Kenan Doğulu, Hazal Kaya, Kerem Bürsin, Hasan Can Kaya ve Mark Adams gibi isimleri ağırlayan dikkat çekici oturumların gerçekleştiği üçüncü ve son gününün ardından son buldu.

“Bir Tarihin Başlangıcı” temasıyla katılımcılarını 12’nci kez bir araya getiren yılın en ilham verici haftası Brand Week Istanbul, üçüncü ve son gününde de, dikkat çekici isimlerle birlikte, günümüze ışık tutan içgörülerin paylaşıldığı keyifli tartışmalara sahne oldu.

Hande Yener’den ünlü isimlere “Instagram” çağrısı

META Ajanslar ve Ekosistem Lideri Serkan Tavşanoğlu ile birlikte sosyal medya ve müzik konusunun tartışıldığı oturumda konuşan Hande Yener, Instagram hesabını sosyal fayda odaklı kullanmaya çalıştığını söyledi. Belli bir kitlesi olan, sesini duyurabilme gücü olan ünlü isimlerin hepsinin de bu şekilde kullanması gerektiğine inandığını belirtti. 

Derin bağlar kurmanın bir aracı: Fanatizm

ABD 2024 Demokrat Parti Başkan Adayı Kamala Harris’in dijital stratejisti, seri girişimci ve ödüllü küresel düşünce lideri Mark Adams, fanatizm kavramına farklı bir açıdan yaklaştığı konuşmasında şunları söyledi: “Fanatizm, markaların her zaman kaçınması gereken bir kavram gibi görünse de, aslında topluluk oluşturmanın ve derin bağlar kurmanın bir aracı. Günümüzde gerçekten güçlü markalar, insanları bir araya getiren değerler ve tutkular etrafında topluluklar yaratarak onlarla gerçek bir bağ kuruyor. Lady Gaga ve Radiohead gibi dünyaca ünlü sanatçılar, bu yaklaşımın en güçlü örneklerinden. Örneğin, Radiohead'in "ne kadar ödeyeceğiniz size bağlı" yaklaşımı, bir müzik albümünün yalnızca bir ürün olmaktan çıkıp, bir topluluk hareketine dönüşmesini sağladı.

“Linç yoksa başarı da yoktur” 

Komedyen Hasan Can Kaya ve Rafineri Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Can Çalışkan, “Türkiye Neye Gülüyor?” isimli oturumda Türkiye’de komedinin geldiği noktayı tartıştı. “Linç yoksa başarı da yoktur” diyen Hasan Can Kaya, “Kemal Sunal’ın “eşek oğlu eşek” lafı yüzünden bile linç yediği düşünülürse, sansasyonsuz bir zirve olmaz diyebiliriz” ifadesini kullandı. Mizahın doğası gereği “ofansif” bir şey olduğunu dile getiren Kaya, “Meslek grupları ve sivil toplum örgütleri artık çok sinirli. Bazı konuları her yerde ve her zaman dile getiremiyorsun. Seyircilerim arasında başörtülüsü de mini eteklisi de var; çok kozmopolit bir kitle. İzleyicilerim tabuları yıkmaya çok hazır. Defansif mizah yoktur; birini gıdıklayarak güldürmek gerekir. Şaka, çelişkiden beslenir sonuçta” dedi. 

“Kızıl Goncalar’da ticari kaygı gütmedik”

“Bir Başkadır”ın yazar ve yönetmeni Berkun Oya, Kızı Goncalar’ın da yapımcısı olan Gold Film Kurucusu Faruk Turgut ve Veri Enstitüsü Kurucusu Bekir Ağırdır, Brand Week Istanbul kapsamında gerçkeleşek Insight Summit’te buluştu. Kızıl Goncalar için 6 danışmanın çalıştığını söyleyen Turgut, “Yaptığımız iş hassas bir konu ve yanlış anlaşılmaları önlemek için çok dikkatliyiz. Bu projede ticari kaygı gütmedim; daha kişisel bir iş oldu. Artık karton karakterler değil, derinlemesine içerikler üretmeye yöneliyorum. "Kızılcık Şerbeti" yurt dışında çok ilgi görüyor ama "Kızıl Goncalar" daha içe dönük, ticari hedef gütmeyen bir proje benim için” dedi. 

 “Sektörde değişen mitler ve gerçeklerle yüzleşerek büyüdüm”

AKA Kurucusu Aslı Kızmaz ile oyuncu Hazal Kaya’nın sahneyi paylaştığı oturumda, markaların ünlü yönetiminde yeni metotlar konuşuldu. Kızmaz’ın paylaştığı bilgilere göre, 2023 yılında yapılan bir araştırma, tüketicilerin %63'ünün, kendilerini bir reklamda temsil edilmiş hissetmediklerinde, o markadan alışveriş yapma eğilimlerinin önemli ölçüde düştüğünü gösteriyor. Özellikle Z kuşağını yalnızca yüzde 9’u reklamlarda kendini temsil edilmiş hissediyor. 

Hazal Kaya ise, marka işbirlikleriyle ilgili şöyle konuştu: “Başarılı ortaklıklar, yıllarca süren bir güven ve karşılıklı anlayışın sonucu. Evet, bazen bu süreçte maddi kayıplar yaşanabiliyor, ama pişman değilim. Çünkü bu sektörde, 17 yaşımda başladığım günden beri, değişen mitler ve gerçeklerle yüzleşerek büyüdüm. Bugün geldiğimiz noktada, o markaların etkisiyle globalde böyle büyük bir iz bırakabiliyorsak, yaptığımız işin arkasında durmak her şeyden önemli.”