KÜLTÜR - SANAT
02 Mayıs 2024, Perşembe, 06:00

Kuşak araştırmacısı yazar Evrim Kuran, yeni kitabı Başarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim’le bu kez başarı algısı konusunda kadın ve erkek arasındaki net bir ayrıma ışık tutuyor.

İyi eğitimli, kariyerli, meslek sahibi kadınlarla yürüttüğü anket ve derinlemesine mülakat çalışmasıyla eğitim ve kültür seviyesi arttıkça kadınların güvenlerinin hiç de buna paralel şekilde artmadığını ortaya koyan yazar, “Niçin bunca başarıya, eğitime, kariyere rağmen Türkiye'de kadınlar kendilerini yeterli hissedemiyor? Bu histen nasıl kurtulacağız?” diye soruyor.

Başarılı olduğu halde, zekâ ve yeteneğinin sahte olduğunu düşünen ve kendilerinin yetersiz biri olduğuna daha çok ikna olan kadınlara dair etkileyici bilgiler sunan Başarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim, Mundi etiketiyle raflarda!

Evrim KuranBaşarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim’de kanıtlanmış başarılılarına rağmen kendini hâlâ yeterli hissetmeyen kadınlara dair etkileyici bir araştırma yapıyor. Son derece iyi eğitimli, kariyerli, meslek sahibi binlerce kadınla derinlemesine anket ve mülakat çalışması yapan yazar, eğitim ve kültür seviyesi arttıkça kadınların güvenlerinin hiç de buna paralel şekilde artmadığını ortaya koyuyor.

Aksine iyi bir konum ve kariyer edinen kadınların sanki sahtekârlıkla o mevkiyi elde etmiş gibi hissetmeye başladığını, “yetersiz biri olduğuna” daha çok ikna olduğunu ve her an “foyası ortaya çıkacakmış” gibi düşündüğünü aktaran Kuran, impostor olgusunu bu insanları tanımlamak için kullanıyor. Bir impostor araştırması için çağrı yapan yazar, binlerce kadınla gerçekleştirdiği araştırmaya kendini de katarak soruyor: “Niçin bunca başarıya, eğitime, kariyere rağmen Türkiye'de kadınlar kendilerini yeterli hissedemiyor? Bu histen nasıl kurtulacağız?”

Büyük bir cesaretle, kendi impostor sendromunu da yansıtarak, tüm şeffaflığıyla yaşadıklarını satırlara aktaran ve bize kendimizi anlamamız yolunda yoldaşlık eden Evrim Kuran, “Ben bir impostor mağduruyum. Bu öylesine yaygın bir hal ki, her üç kişiden biri bunu yaşıyor. O halde şifalanmanın ilk adımı cesaretle kalbimizi açmak, kırılganlığımızdan güç almak olsun. Bu kitaba konu olan araştırmayı bu yüzden yaptım; bu kitabı tüm impostor dertlilerine yalnız değilsiniz demek için yazdım.  Emeğin, alın terinin anlamını bilen herkes için, ama en çok da hayatlarının bir döneminde başarılı olduğu için özür dilemek zorunda bırakılmış kadınlar için” diyor ve kitabını kendi kendisini var eden, etmiş, edecek tüm kadınlara adıyor. 

Bazı başarılı kadınların arkasında onlara bilgiçlik taslayan adamlar vardır. Bazı başarılı kadınların arkasında ahlakçı ve ikiyüzlü bir toplum vardır. Bazı başarılı kadınların arkasında ona bakıp kendini öven bir narsist vardır. Bazı başarılı kadınların arkasında nefesi o yola yetmeyen bir ödlek vardır. Bazı başarılı kadınların arkasında “Onun elinden ben tuttum,” diyen bir zevzek vardır. Her başarılı kadının arkasında düpedüz, yüzde yüz kendisi vardır…