Emine Erdoğan, edebiyatçı, yazar ve aktivist Şule Yüksel Şenler'in anısına Şule Yüksel Şenler Vakfı tarafından Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen 2. Şule Yüksel Şenler Kitap ve Kültür Günleri Programı'nın açılışını yaptı.
Fuar alanına gelişinde Emine Erdoğan'ı, Şule Yüksel Şenler Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri ile iki öğrenci karşıladı.
Programda, Emine Erdoğan'a, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Başkanı Leyla Şahin Usta, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin eşlik etti.
Alana kurulan stantları gezen Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in "Huzur Sokağı" kitabı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabına ilgi gösterdi. Fuara gelen vatandaşlarla sohbet eden Emine Erdoğan, daha sonra açılış programı için salona geçti.
Program, Şule Yüksel Şenler'in hayatının 3 boyutlu görüntülerle anlatıldığı hologram tekniğiyle hazırlanmış video gösterimiyle başladı.
Videoda, "Şule Yüksel Şenler, Emine Hanım ile Recep Tayyip Erdoğan'ın tanışıp evlenmelerine vesile olur. Bu evlilik, gelecekte Türkiye siyasetine yön verecek çok kıymetli bu gencin hayatının önemli dönüm noktalarındandır" ifadeleri yer aldı.
"Şule Yüksel Şenler'in hatırasının, bu etkinlikte yaşatılması çok kıymetli"
Emine Erdoğan, programdaki konuşmasına, Gaziantep'te bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek başladı.
Evliya Çelebi'nin, Gaziantep'teki güzelliklere ilişkin "dilin aciz kaldığı" ifadelerini anımsatan Emine Erdoğan, tarihin, ilmin, irfanın, kültürün ve sanatın nadide başkentlerinden Gaziantep'in, misafirperver ve hürmetli halkıyla gönüllerde apayrı bir yere sahip olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, "Şule Yüksel Şenler'in hatırasının, kitapseverleri bir araya getiren bu etkinlikte yaşatılmasını çok kıymetli buluyorum. Şule Yüksel Şenler Vakfını, büyük emekleri için kutluyor, Gaziantep Büyükşehir Belediyemize şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Salonda pırıl pırıl evlatlar görmekten ayrıca çok memnun olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, gençlerin aydınlık yüzlerine baktığında "Gençlik, geleceğin tohumudur." sözünün derinliğini bir kez daha anladığını belirtti.
Tarihi şahsiyetlerin, vizyonlarıyla, yaşattıkları değerler ve mücadeleleriyle insanlığa takip edilecek izler bıraktığını, yüzünü dönecek bir yön arayan insanlara pusula olduklarını aktaran Emine Erdoğan, "Şule Yüksel Şenler de bu milletin bağrından doğmuş, örnek direnişiyle, bizlere rol model olmuş, yılmaz bir hak savunucusudur. Sizlerin de bildiği gibi ben, onunla şahsen de tanışmış ve davasına yakından şahit olmuş biriyim. Bunun için Rabb'ime her daim şükrediyorum. O, tüm hayatını bu milletin dertlerine adadı. Öz vatanında garip kalanların, öz vatanında parya olanların sıkıştırıldığı çıkmaz sokakların sonundaki duvarları yıktı. İnsanlara, özgürlüğe doğru yürüyecekleri yollar açtı" dedi.
Ayrımcılık ve ötekileştirmenin, toplumların kalbine musallat olan kötü huylu bir hastalık olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, bu hastalığın kılık değiştirerek, dünyanın her yerinde baş gösterdiğini, insanların inançları, ırkları, etnik kökenleri gibi nedenlerle türlü türlü zulme uğradığını vurguladı.
Türkiye'nin yakın tarihinde de böyle büyük bir zulmün yaşandığına işaret eden Emine Erdoğan, yarın, tarihe "28 Şubat" diye geçen çok hazin bir hikayenin seneidevriyesi olduğuna dikkati çekti.
"Küresel sınamaları doğru analiz edebilmek için dünü çok iyi bilmek lazım"
Emine Erdoğan, 28 Şubat sürecinde demokrasinin çok ağır bir darbe aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Toplum psikolojisinde derin yaralar oluştu. Hala telafi edilememiş mağduriyetler yaşandı. Gelecek vadeden, bu ülkeye belki sayısız hizmeti geçecek nice taze dimağ, başörtüleri nedeniyle eğitim hayatından menedildi. Kadınlar, çalışma hayatından ve kamusal alandan uzaklaştırıldılar. Şahsım, iki kız evladım, ailem, akrabalarım ve sevdiğim birçok dostum, o kara günlerin hedefindeki insanlardandık. İnanın, bunları hatırladığımda gerçekten yüreğim burkuluyor. Bugünün kavramlarıyla dönüp tarihe bakınca, o gün yaşananların, ağır bir insan hakları ihlali olduğunu görebiliyoruz. İşte bu yüzden, toplumsal belleği canlı tutmanın önemini, bilhassa gençlerin iyi anlaması gerekiyor. Çünkü, küresel sınamaları doğru analiz edebilmek için dünü çok iyi bilmek lazım. Siyasal baskılar, popüler kültürün gençliği sürüklediği uçurumlar, milli ve dini kimlikler üzerinden ötekiler oluşturma çabası, hala dünyanın ana gündeminde."
Birkaç gün önce Fransa'da, spor müsabakalarında, başörtüsü ve dini sembolleri yasaklayan yasanın kabul edildiğini hatırlatan Emine Erdoğan, "Filistin, adeta insanlığa ihanet etmenin merkezi oldu. Arakanlı Müslümanlara uygulanan katliamların acısı, yüreklerimizde henüz soğumadı. Ancak, biz bu elim manzaraya bakıp ümitsizliğe, karamsarlığa ya da yeise kapılmamalıyız. Bilakis, bunlar bizi mücadele insanı ve bir davanın lokomotif gücü olmaya teşvik etmeli" diye konuştu.
Gençlerden, Şule Yüksel Şenler'in hayatını okumalarını rica eden Emine Erdoğan, "O zaman buhran dönemlerini, kalemle, kitapla, sözün gücüyle ve iyilikle, dimdik durarak aşmanın, en güzel örneğini göreceksiniz. İnanıyorum ki onun mirası, sizin gibi eli kitap tutan ve sorgulayan gençlerin kalplerinde daha da güçlenerek büyüyecektir." ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan: Bize düşen kendi öz kaynaklarıyla beslenmiş nesiller yetiştirmek
Emine Erdoğan, kütüphanelerin raflarının, tıpkı bol meyvesi olan bereketli bir ağaç gibi olduğunu belirterek, "Bize düşen, ayağı bu toprağa basan, fikri ve vicdanı kendi öz kaynaklarıyla beslenmiş nesiller yetiştirmektir" dedi.
Emine Erdoğan, edebiyatçı, yazar ve aktivist Şule Yüksel Şenler'in anısına Şule Yüksel Şenler Vakfı tarafından Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen 2. Şule Yüksel Şenler Kitap ve Kültür Günleri Programı'nın açılışını yaptı.
Fuar alanına gelişinde Emine Erdoğan'ı, Şule Yüksel Şenler Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri ile iki öğrenci karşıladı.
Programda, Emine Erdoğan'a, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Başkanı Leyla Şahin Usta, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin eşlik etti.
Alana kurulan stantları gezen Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in "Huzur Sokağı" kitabı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabına ilgi gösterdi. Fuara gelen vatandaşlarla sohbet eden Emine Erdoğan, daha sonra açılış programı için salona geçti.
Program, Şule Yüksel Şenler'in hayatının 3 boyutlu görüntülerle anlatıldığı hologram tekniğiyle hazırlanmış video gösterimiyle başladı.
Videoda, "Şule Yüksel Şenler, Emine Hanım ile Recep Tayyip Erdoğan'ın tanışıp evlenmelerine vesile olur. Bu evlilik, gelecekte Türkiye siyasetine yön verecek çok kıymetli bu gencin hayatının önemli dönüm noktalarındandır" ifadeleri yer aldı.
"Şule Yüksel Şenler'in hatırasının, bu etkinlikte yaşatılması çok kıymetli"
Emine Erdoğan, programdaki konuşmasına, Gaziantep'te bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek başladı.
Evliya Çelebi'nin, Gaziantep'teki güzelliklere ilişkin "dilin aciz kaldığı" ifadelerini anımsatan Emine Erdoğan, tarihin, ilmin, irfanın, kültürün ve sanatın nadide başkentlerinden Gaziantep'in, misafirperver ve hürmetli halkıyla gönüllerde apayrı bir yere sahip olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, "Şule Yüksel Şenler'in hatırasının, kitapseverleri bir araya getiren bu etkinlikte yaşatılmasını çok kıymetli buluyorum. Şule Yüksel Şenler Vakfını, büyük emekleri için kutluyor, Gaziantep Büyükşehir Belediyemize şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Salonda pırıl pırıl evlatlar görmekten ayrıca çok memnun olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, gençlerin aydınlık yüzlerine baktığında "Gençlik, geleceğin tohumudur." sözünün derinliğini bir kez daha anladığını belirtti.
Tarihi şahsiyetlerin, vizyonlarıyla, yaşattıkları değerler ve mücadeleleriyle insanlığa takip edilecek izler bıraktığını, yüzünü dönecek bir yön arayan insanlara pusula olduklarını aktaran Emine Erdoğan, "Şule Yüksel Şenler de bu milletin bağrından doğmuş, örnek direnişiyle, bizlere rol model olmuş, yılmaz bir hak savunucusudur. Sizlerin de bildiği gibi ben, onunla şahsen de tanışmış ve davasına yakından şahit olmuş biriyim. Bunun için Rabb'ime her daim şükrediyorum. O, tüm hayatını bu milletin dertlerine adadı. Öz vatanında garip kalanların, öz vatanında parya olanların sıkıştırıldığı çıkmaz sokakların sonundaki duvarları yıktı. İnsanlara, özgürlüğe doğru yürüyecekleri yollar açtı" dedi.
Ayrımcılık ve ötekileştirmenin, toplumların kalbine musallat olan kötü huylu bir hastalık olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, bu hastalığın kılık değiştirerek, dünyanın her yerinde baş gösterdiğini, insanların inançları, ırkları, etnik kökenleri gibi nedenlerle türlü türlü zulme uğradığını vurguladı.
Türkiye'nin yakın tarihinde de böyle büyük bir zulmün yaşandığına işaret eden Emine Erdoğan, yarın, tarihe "28 Şubat" diye geçen çok hazin bir hikayenin seneidevriyesi olduğuna dikkati çekti.
"Küresel sınamaları doğru analiz edebilmek için dünü çok iyi bilmek lazım"
Emine Erdoğan, 28 Şubat sürecinde demokrasinin çok ağır bir darbe aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Toplum psikolojisinde derin yaralar oluştu. Hala telafi edilememiş mağduriyetler yaşandı. Gelecek vadeden, bu ülkeye belki sayısız hizmeti geçecek nice taze dimağ, başörtüleri nedeniyle eğitim hayatından menedildi. Kadınlar, çalışma hayatından ve kamusal alandan uzaklaştırıldılar. Şahsım, iki kız evladım, ailem, akrabalarım ve sevdiğim birçok dostum, o kara günlerin hedefindeki insanlardandık. İnanın, bunları hatırladığımda gerçekten yüreğim burkuluyor. Bugünün kavramlarıyla dönüp tarihe bakınca, o gün yaşananların, ağır bir insan hakları ihlali olduğunu görebiliyoruz. İşte bu yüzden, toplumsal belleği canlı tutmanın önemini, bilhassa gençlerin iyi anlaması gerekiyor. Çünkü, küresel sınamaları doğru analiz edebilmek için dünü çok iyi bilmek lazım. Siyasal baskılar, popüler kültürün gençliği sürüklediği uçurumlar, milli ve dini kimlikler üzerinden ötekiler oluşturma çabası, hala dünyanın ana gündeminde."
Birkaç gün önce Fransa'da, spor müsabakalarında, başörtüsü ve dini sembolleri yasaklayan yasanın kabul edildiğini hatırlatan Emine Erdoğan, "Filistin, adeta insanlığa ihanet etmenin merkezi oldu. Arakanlı Müslümanlara uygulanan katliamların acısı, yüreklerimizde henüz soğumadı. Ancak, biz bu elim manzaraya bakıp ümitsizliğe, karamsarlığa ya da yeise kapılmamalıyız. Bilakis, bunlar bizi mücadele insanı ve bir davanın lokomotif gücü olmaya teşvik etmeli" diye konuştu.
Gençlerden, Şule Yüksel Şenler'in hayatını okumalarını rica eden Emine Erdoğan, "O zaman buhran dönemlerini, kalemle, kitapla, sözün gücüyle ve iyilikle, dimdik durarak aşmanın, en güzel örneğini göreceksiniz. İnanıyorum ki onun mirası, sizin gibi eli kitap tutan ve sorgulayan gençlerin kalplerinde daha da güçlenerek büyüyecektir." ifadelerini kullandı.
GÜNDEM Haberleri
26.04.2025 - 18:01
26.04.2025 - 16:25
26.04.2025 - 15:00
26.04.2025 - 14:33
26.04.2025 - 13:12
26.04.2025 - 12:08
26.04.2025 - 11:10
26.04.2025 - 10:02
26.04.2025 - 09:21
26.04.2025 - 09:17