Doğadan Hayata Köprü Buluşmaları’nın on birincisi gerçekleşti

Ahşap bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre, KEAS Konsept Stüdyo’da Yapı Kataloğu moderatörlüğünde düzenlediği Doğadan Hayata Köprü Buluşmaları’nın on birinci oturumunda dikkat çekici bir söyleşiye ev sahipliği yaptı. “Deneyimin Tasarlanması: Mekândan Arayüze” başlıklı oturumda, Özyeğin Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı ve Endüstriyel Tasarımcı Prof. Dr. Alpay Er ile DDRLP Mimarlık Ofisi’nin kurucusu mimar Boğaçhan Dündaralp, deneyimin tasarlanmasını gerçek mekândan arayüze uzanan boyutlarıyla derinlemesine değerlendirdi.

Tasarım ve Deneyimin Gücü

Endüstriyel tasarımın günümüz dünyasındaki rolüne dikkat çeken Prof. Dr. Alpay Er,  tasarım olmadan insanlığın hikâyesinin anlatılamayacağının altını çizerek başladığı konuşmasında, tasarımın olduğu yerde muhakkak deneyimin, dolayısıyla ticari bir pazarın olduğunu belirtti. İnsanların daha iyi bir deneyim için daha fazla ödediğini gastronomiden mimariye geniş yelpazede örneklerle anlattı. Tasarımın yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda iyileştirici bir güç olduğunu vurgulayan Er, “Kendi yapay doğamızı yaratacak noktaya geldik diyebiliriz. İnsan doğasını değiştirmek için de tasarım güçlü bir araç. Tasarımın daha iyi amaçlar için kullanım meselesi günümüzde bu nedenle belki de her zamankinden daha önemli,” diye konuştu.

Arayüzlerin giderek güç kazandığı bir geleceğe doğru ilerlediğimizi belirten Er, bu teknolojilerin doğru kullanımının insanlık için büyük bir önem taşıdığına şu ifadelerle dikkat çekti: “Yapay zekâ bizden daha hızlı ve daha seri tasarımlar hazırlıyor. Ancak bizim, bu tasarımlar arasından en doğru ve iyisini seçebilecek entelektüel donanımı geliştirmemiz gerekiyor.”

Mimarlığın doğayla ilişkisine dikkat çekildi

Mimar Boğaçhan Dündaralp, mekânsal tasarımın kullanıcı deneyimi üzerindeki etkilerini ele aldığı konuşmasında, arayüzlerin mimarlık pratiğinde nasıl farklı duruşlar geliştirebileceğini vurguladı. “Hepimiz arayüzleri kullanıyoruz hayatlarımızın her alanında. Bunları kendimiz ve kendimizi tamamladığımız dünyanın iyiliği için nasıl kullanacağımızı düşünmek, buna karar vermek asıl önemli olan,” diyen Dündaralp, mimarlıkla ilgili örneklerle konuyu derinleştirdi. 

“Bir proje çizerken, her çizginin çevreye, doğaya zarar verdiğini fark ettiğimizde, zararı azaltmak için çizgileri de azaltmanın peşine düşüyoruz,” diyerek sürdürülebilirliğin önemini dile getiren Dündaralp, tasarım araçlarını yalnızca işlevsel değil, çevresel dengeyi gözeten bir anlayışla kullanmanın önemine dikkat çekti.

2022 yılından bu yana mimarları, iç mimarları ve sektör profesyonellerini farklı temalarla KEAS Konsept Stüdyo’da bir araya getiren Doğadan Hayata Köprü Buluşmaları, yeni konu ve konukları katılımcılarla buluşturmaya devam edecek.