SAĞLIK
27 Ocak 2022, Perşembe, 09:18

Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan ağız içindeki tükürüğün azalmasıyla ortaya çıkan ağız kuruluğunun diyabet ve kanser habercisi olabileceğini belirtti. Ağız kuruluğunun tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Ağız içindeki tükürüğün azalmasıyla ortaya çıkan ağız kuruluğu, birçok nedene bağlı olarak gelişebiliyor. Kserostomi olarak da bilinen ağız kuruluğu, diş çürükleri ve ağız içi enfeksiyonlara yol açabiliyor. Bazı ciddi hastalıkların belirtisi de olabilen ağız kuruluğundan kurtulmak için altta yatan nedenin belirlenmesi gerekiyor.

TÜKÜRÜK TAT ALMA YETENEĞİNİ GELİŞTİRİR

Memorial Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, ağız kuruluğu ve nedenleri hakkında bilgi vererek, “Ağız kuruluğu, tükürük bezlerinin ağız içini ıslak tutmak için yeterli tükürük üretemediği bir durumu ifade etmektedir. Tükürük, bakteriler tarafından üretilen asitleri etkisiz hale getirerek, bakteri üremesini sınırlar ve diş çürümesini önlemeye yardımcı olur. Tükürük ayrıca tat alma yeteneğini geliştirir ve çiğneme ile yutmayı kolaylaştırır. Ayrıca tükürükteki enzimler sindirime yardımcı olmaktadır. Azalmış tükürük ve bunun sonucunda ortaya çıkan ağız kuruluğunun, diş ve diş eti sağlığına, iştah ve yemekten aldığınız zevk üzerinde büyük etkisi olacaktır. Ağız kuruluğu genellikle belirli ilaçların yan etkisinden, yaşlanmaya bağlı sorunlardan veya kanser tedavilerinin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ağız içinde yeterince tükürük üretilmemesi şu belirtilere neden olabilmektedir. Ağızda kuruluk veya yapışkanlık hissi. Sık sık susama. Dilde karıncalanma hissi. Tükürük bezlerinde büyüme. Kalın ve lifli görünen tükürük. Ağız kokusu. Çiğneme, konuşma ve yutma güçlüğü. Boğaz ağrısı ve ses kısıklığı. Kuru veya oluklu dil. Değişen bir tat alma duyusu. Protez takma sorunları” dedi.

AĞIZ KURULUĞUNUN NEDENLERİ

İlaçlar: Depresyon, yüksek tansiyon ve anksiyete tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yanı sıra antihistaminikler, dekonjestanlar, kas gevşeticiler ile ağrı kesici ilaçlar ağız kuruluğu yapabilir. 

Yaşlanma: Birçok kişi yaşlandıkça ağız kuruluğu yaşar. Bu duruma katkıda bulunan faktörler arasında belirli ilaçların kullanımı, vücudun ilaçları işleme yeteneğindeki değişiklikler, yetersiz beslenme ve uzun süreli sağlık sorunları yer alır. 

Kanser tedavisi: Kemoterapi ilaçları tükürüğün yapısını ve üretilen miktarı değiştirebilir. Baş ve boynuna uygulanan radyasyon ya da ışın tedavileri tükürük bezlerine zarar vererek tükürük üretiminde belirgin bir azalmaya neden olabilir. 

Sinir hasarı: Baş ve boyun bölgesindeki sinir hasarına neden olan bir yaralanma veya ameliyat, ağız kuruluğuna neden olabilir. 

Diğer sağlık koşulları: Diyabet-şeker hastalığı, felç, ağızdaki mantar enfeksiyonu (pamukçuk) veya Alzheimer hastalığı, Sjögren sendromu veya HIV/AIDS gibi otoimmün hastalıkları ağız kuruluğu yapabilir.  Böbrek yetmezliği,  tiroid hastalıkları, kansızlık, verem gibi hastalıklar da ağız kuruluğunun nedenidir. 

Burun tıkanıklığı: Ağızdan nefes almak, horlamak ve oda havasının kuru olması da ağız kuruluğuna katkıda bulunabilir. 

Tütün ve alkol kullanımı: Alkol ve sigara içmek veya tütün çiğnemek ağız kuruluğu şikayetlerini artırabilir. 

Uyuşturucu kullanımı: Metamfetamin kullanımı şiddetli ağız kuruluğuna ve "meth ağzı" olarak da bilinen dişlere zararlı bir duruma sebep olur. Esrar da ağız kuruluğuna neden olabilir. 

TEDAVİ AĞIZ KURULUĞUNUN NEDENİNE BAĞLIDIR

Ağız kuruluğu için önemli önerilerde bulunan Kaplan, şunları söyledi: “Tedavinin belirlenmesi ağız kuruluğunun nedenine bağlı olarak yapılmalıdır. Uzman hekim veya diş hekimi şunları yapabilir. Ağız kuruluğuna neden olan ilaçlar değiştirilebilir. Eğer bu mümkün değilse belki doz miktarı azaltılabilir. Ağızı nemlendirecek ürünler kullanılabilir (Ağız gargaraları, yapay tükürük veya nemlendiriciler olabilir). Ağız kuruluğu için tasarlanmış, özellikle ksilitol içeren ağız gargaraları, diş çürümesine karşı koruma da sağlar. Tükürüğü uyaran ilaçlar kullanılabilir. Dişleri korumak önemlidir. Çürükleri önlemek için florürlü ilaçlar veya haftalık klorheksidin kullanılabilir.”