EKONOMİ
19 Kasım 2024, Salı, 07:30

Geçtiğimiz yıllarda e-ticaretin hızla büyümesi sebebiyle, stok yönetimi ve depo alanlarına olan talep arttı. Artan kullanım sonucunda depolardaki doluluk oranı da oldukça yükseldi.

Türkiye’de depo doluluk oranları son aylarda önemli bir yükseliş kaydetti. Özellikle e-ticaretin artışıyla birlikte depolar da önem kazandı. Şirketler, mevcut stok ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli alan bulmakta zorlanırken, yeni depo yatırımlarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Sektör uzmanlarına göre, tedarik zincirinde bir aksama yaşanmaması adına bu doğrultuda geleceğe dönük bir planlama yapılması şart.

‘’Artan e-ticaret satışları depo kullanımını arttırdı’’

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Globelink Ünimar Genel Müdürü Fatih Baş, ‘’Covid-19 sonrası tüketicilerin e-ticaret yönelmesi sebebiyle birçok firmanın depo ihtiyaçları büyük oranda arttı. Pandemi sonrası ise değişen tüketici alışkanlıkları internetten satışları büyümesini sürdürmeye devam etti. Büyümenin sonucu olarak ülkemizde depoların doluluk oranı kullanım alanının sınırına ulaşıyor. Bu gelişmeler ışığında, kriz yaşanmaması için firmaların depolama altyapısının iyileştirilmesi ve yeni yatırımların yapılması çok önemli. Ayrıca depo alanlarının verimli kullanılmasını sağlayacak inovatif çözümlere de odaklanılması gerekiyor.’’ dedi.

‘’Dönüşüm ve otomasyon gibi teknolojik çözümler devreye alınmalı’’

Depolama ve lojistik sektörü ülkemizde de dünyadaki büyüme ile orantılı olarak gelişimine dair Fatih Baş,  ‘’Depo alanlarının sınırlı olması ve talebin artışı, kiraların yükselmesine yol açarak şirketlerin operasyonel maliyetlerini etkileyebiliyor. Bu noktada uzun vadeli çözümler arasında ise yeni alanların ve ekiplerin kurulması bulunuyor. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre Türkiye’deki e-ticaret hacminin genel ticaret hacmine oranı 2019 yılında yüzde 10,1 iken yıllar içinde büyük bir artış kaydederek 2023 yılında yüzde 20,3’e ulaştı. Dolayısıyla e-ticaret hacminin artmasıyla birlikte depo kullanım oranları da artmaya devam edeceğini ön görebiliyoruz. Bu noktada ise 2025 yılında lojistik sektöründe potansiyel bir kapasite sorunu yaşanmasının önüne geçmek için yeni depo alanları oluşturulmasının yanı sıra, firmaların öncelikli olarak teknoloji odaklı sistemlere yönelmeleri, hem kısa hem de uzun vadede faydalanacakları çözüm haline gelebilir.’’ dedi.