KÜLTÜR - SANAT
02 Eylül 2024, Pazartesi, 07:00

Can Yayınları’nın eylül programı belli oldu. Ödüllü yazarlardan klasik eserlere uzanan farklı türdeki nitelikli yapıtlar yayınevinin listesinde yerini aldı.

Can Yayınları eylül programını açıkladı. Yayınevi eylülde de ödüllü yazarlardan klasik eserlere farklı türdeki nitelikli kitaplarıyla okurların karşısında olacak.

İşte Can Yayınları’nın eylül ayı kitaplarından tadımlık bir sunum: 

küçük İskender /  papağana silah çekme! / flu’es 

Hem gündelik yaşamında hem de yazınsal metinlerinde iktidarın, egemen kültür ve sanatın baskıcı söylemine karşı başkaldırıyı bir yaşam biçimi olarak benimseyen küçük İskender’in iki önemli eseri okurla buluşuyor. Şiirin yanı sıra yazınsal alanın hemen her türünde yapıtlar veren İskender’in, ilk baskısı 1998’de yapılan sekizinci şiir kitabı papağana silah çekme! ve yazarın aşkları, rüyaları, ayrılıkları, dünya görüşü, duyarlılık ve hassasiyetleriyle kaleme aldığı romanı flu’es eylül ayında yeniden raflardaki yerini alıyor.

Mario Vargas Llosa / Zor Zamanlar (çev. Süleyman Doğru)

Zor Zamanlar’da Soğuk Savaş yıllarında bütün dünyayı kasıp kavuran uluslararası komplolar ve çıkar çatışmalarından nasibine düşeni fazlasıyla alan küçük Orta Amerika ülkesi Guatemala’nın tarihindeki en acılı döneminin öyküsünü anlatan Vargas Llosa; iktidar, yalan ve açgözlülük daimi zulme dönüştüğünde olabilecekleri gözler önüne seriyor. 2010 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Llosa, dehasıyla tarihsel gerçekleri kurgu kahramanlarla ustaca harmanlamakla kalmıyor, Teke Şenliği’ndeki kötülük timsallerini de bir kez daha karşımıza çıkarıyor.

Osamu Dazai / Pandora'nın Kutusu (çev. Peren Ercan)

Modern Japon edebiyatının en ünlü romanlarından İnsanlığımı Yitirirken’in yazarı Osamu Dazai’nin kaleme aldığı Pandora’nın Kutusu, Koşiba Risuke adlı bir gencin içsel çatışmaları üzerinden savaş sonrası Japonya’sında yaşanan toplumsal değişimleri ele alıyor. 1944’te intihar eden Dazai’nin ölümünden dört yıl önce yayımlanan bu roman, 20 yaşındaki Koşiba’nın zatürree tedavisi için yattığı sanatoryumda, hastalığıyla mücadele ederken yakın arkadaşına yazdığı mektuplardan oluşuyor ve yazarın diğer birçok eseri gibi otobiyografik öğeler taşıyor.

Fatma Nur Kaptanoğlu / Babam, Ev ve Yumurta Kabukları

Kaplumbağaların Ölümü, Homologlar Evi, Ateşten Atlamak isimli öykü kitaplarından sonra Fatma Nur Kaptanoğlu ilk romanı Babam, Ev ve Yumurta Kabukları’yla okurun karşısına çıkıyor.  Roman, bir eve dönüş ve hesaplaşma hikâyesini merkezine alıyor. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin kişinin çocukluğundan, ilk gençlik yıllarından ve ilk heyecanlarından hiçbir zaman kopamayışını, Bilge’nin kendisiyle, annesiyle ve en çok da babasıyla giriştiği sessiz hesaplaşmaları son derece özgün bir dille dışa vuruyor.

Yasunari Kawabata / Uyuyan Güzeller (çev. Burcu Çokbilir)

1968’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ilk Japon yazar Yasunari Kawabata’nın en ünlü eserlerinden olan Uyuyan Güzeller, okuru insan ruhunun derinlikleriyle buluşturuyor. 1962 yılında 16. Mainichi Yayıncılık Kültür Ödülleri’nin Edebiyat ve Sanat kategorisinde ödüle layık görülen roman, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşlı erkekler tarafından ziyaret edilen bir evde geçiyor. Roman, García Márquez’in Benim Hüzünlü Orospularım romanıyla karşılaştırılıyor. 

Ayfer Tunç / Memleket Hikâyeleri

Çağdaş Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Ayfer Tunç’un ilk olarak 2012’de yayımlanan Memleket Hikâyeleri kitabı, memleket kavramı ve bir yerin yerlisi olmak üzerine yazılardan, fotoğraf okumalarından ve hikâyelerden oluşuyor. Eserinde Tunç, “Memleket nere?” sorusuna cevap arıyor ve bir kurgu yazarı gözüyle memlekete, memleket insanına bakışını, bu bakıştan damıttıklarını bir araya getiriyor.

Mevsim Yenice / Tekme Tokatlı Şehir Rehberi

Mevsim Yenice’nin 2019 yılında Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülleri’nde Mansiyon Ödülü’ne layık görülen ilk öykü kitabı Tekme Tokatlı Şehir Rehberi, insanın şehir ve gündelik yaşamla olan bağını araştıran on bir öyküden oluşuyor. Eserinde Yenice, sıradan insanların trajikomik hikâyelerini oyunbaz bir dille anlatırken, okura yeni düşsel pencereler açmaktan geri durmuyor.

Kurt Vonnegut / W    ampeter’lar, Foma’lar ve Granfalloon'’ar (çev. Elif Dinçer) / Bagombo Enfiye Kutusu (çev. Işıl Özbek Arslan)

Amerikan edebiyatının kara mizah ustası, Billy Pilgrim ve Kilgore Trout gibi eşsiz karakterlerin yaratıcısı Kurt Vonnegut’un anlatı türündeki eseri Wampeter’lar, Foma’lar ve Granfalloon’lar ve yazarın İkinci Dünya Savaşı’nda yaşadıklarından esinlenerek kaleme aldığı öykü kitabı Bagombo Enfiye Kutusu raflardaki yerini alıyor. Wampeter’lar, Foma’lar ve Granfalloon’lar kitabında ailesine, gençliğine ve bir yazar olarak kariyerine dair anılarını açık yüreklilikle paylaşan Vonnegut, 23 öyküden oluşan Bagombo Enfiye Kutusu’ndaysa içindeki karanlık, komik ve sarsıcı sesi ilk kez duyuran öykülerini bir araya getiriyor.

Bu ay klasiklerde

Charles Darwin’in Pasifik Adaları ve Güney Amerika’ya yaptığı seyahatin günlük kayıtlarından oluşan ve ilk kez 1839’da Journal and Remarks adıyla yayımlanan Beagle’ın Yolculuğu jeoloji, doğa tarihi, insanlar, yerler ve olaylarla ilgili sabırlı gözlemler yapan bir doğabilimciyi karşımıza çıkarıyor. Evrim teorisine ve Victoria döneminin en tartışmalı kitabı olan Türlerin Kökeni’ne kapı açan, pek çok entelektüel akımı da harekete geçiren Beagle’ın Yolculuğu’nda volkanlardan yerli topluluklara, çok çeşitli kuş ve böceklerden doğa olaylarına ve afetlere dair pek çok gözlem yer buluyor.