Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, ülke genelinde birinci doz aşılama oranının, birinci dozda yüzde 82, ikinci dozda ise yüzde 63'lük bir oranın aşıldığını söyledi.
Bundan sonraki hedefin ikinci doz aşılama oranını yüzde 80'in üzerine çıkarmak olduğunu belirten Kayıpmaz, aşıları tamamlanmış kişilerin sayısının artmasının önem taşıdığını vurguladı.
Kayıpmaz, birinci doz mRNA aşısı olmuş kişilerin ikinci dozunu, iki doz inaktif aşı olan ve üzerinden üç ay geçmiş kişilerin ise üçüncü doz aşılarını yaptırması gerektiğine dikkati çekti.
Şu anda 6 milyon kişinin hatırlatma dozunu olmadığını aktaran Kayıpmaz, "Aşıların etkinlikleri geçen zamanla birlikte azalıyor. Bu etkinliklerin tekrar kuvvetlendirilmesi gerekiyor. Hatırlatmak, kuvvetlendirmek anlamında da tekrarlayan dozlara ihtiyaç duyulabiliyor." diye konuştu.
KORONAVİRÜS VARYANTLARI
Koronavirüs varyantlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kayıpmaz, SarsCov2'nin RNA virüsü olduğunu, bu virüslerin de sık mutasyona uğrama özelliği olduğunu anlattı.
Şu anda Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezinin "Beta", "Gama" ve "Delta" varyantlarını "endişe verici varyant" olarak tanımladığına değinen Kayıpmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda Delta varyantı ülkemizde de en baskın varyant konumunda ve şu anda ülkemizde yüzde 90'ın üzerinde görüyoruz. Delta varyantının özelliği, daha önceki varyantlara göre, örneğin Vuhan'da çıkan vahşi tipe veya Alfa varyantı olarak nitelendirilen İngiliz varyantına göre en az iki kat daha fazla bulaşıcı olması. Sadece bulaşıcılık değil hastaneye yatışlarda da artışa sebep olacak düzeyde bir varyant olarak görüyoruz."
'YAKINDAN İZLENMESİ GEREKEN VARYANT'
Bu varyantlar yanında, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezinin "Mu" varyantını "yakından izlenmesi gereken varyant" sınıfına aldığını aktaran Kayıpmaz, şu bilgileri paylaştı:
"Mu varyantı hem Beta hem Gama hem de Delta varyantında yer alan mutasyonlardan bazılarını içeren bir varyant. Şu an için izlenmesi gereken varyantlar arasında. Bunun sebebi de kişiler arasında daha kolay bulaşabilme riski taşıması aynı zamanda da aşılarla veya hastalığı geçirmeyle elde edilen nötralizan antikor yanıtının bu varyanta karşı azalma riski taşıması. Semptomlara baktığımızda, bu varyantlar arasında semptomların çok büyük farklılıklar arz etmediğini görüyoruz, birbirine benzer belirtilerle seyrediyor. Boğaz ağrısı, öksürük, solunum sıkıntısı, ateş yüksekliği, yaygın kas eklem ağrıları, nefes darlığı, ishal, bulantı, kusma, tat ve koku kaybı gibi belirtilerle gidebiliyor."
'MASKE ÖNEMLİ BİR KORUYUCU'
Hastalıktan korunma metotlarına da değinen Kayıpmaz şunları kaydetti:
"Varyantların her biri için korunma metotlarımız aynı. Maske kullanımının yer yer eskisi kadar sıkı olmadığını görüyoruz ama maske kalabalıklarda veya kapalı ortamlarda bütün varyantlara karşı önemli bir koruyucu olarak karşımıza çıkıyor. Bunun dışında havalar soğumaya başlıyor. İç mekanlarda daha fazla zaman geçirilecek, bu nedenle iç mekanlarda kalabalık oluşturmamaya dikkat etmeliyiz. Ortamların havalandırılması etkin biçimde en azından kapı-pencere açılarak sağlanmalı. Eğer biz bu tedbirleri uygularsak Delta varyantına da Mu varyantına ve daha yatışmış bir varyant olan Alfa varyantına karşı da yeterli korunmayı sağlamış oluruz."
Bilim Kurulu üyesinden Mu varyantı açıklaması
Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Mu varyantının; Beta, Gama ve Delta'da yer alan bazı mutasyonları taşıdığını belirterek bunun şu an için "izlenmesi gereken varyantlar" arasında olduğunu belirtti.
Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, ülke genelinde birinci doz aşılama oranının, birinci dozda yüzde 82, ikinci dozda ise yüzde 63'lük bir oranın aşıldığını söyledi.
Bundan sonraki hedefin ikinci doz aşılama oranını yüzde 80'in üzerine çıkarmak olduğunu belirten Kayıpmaz, aşıları tamamlanmış kişilerin sayısının artmasının önem taşıdığını vurguladı.
Kayıpmaz, birinci doz mRNA aşısı olmuş kişilerin ikinci dozunu, iki doz inaktif aşı olan ve üzerinden üç ay geçmiş kişilerin ise üçüncü doz aşılarını yaptırması gerektiğine dikkati çekti.
Şu anda 6 milyon kişinin hatırlatma dozunu olmadığını aktaran Kayıpmaz, "Aşıların etkinlikleri geçen zamanla birlikte azalıyor. Bu etkinliklerin tekrar kuvvetlendirilmesi gerekiyor. Hatırlatmak, kuvvetlendirmek anlamında da tekrarlayan dozlara ihtiyaç duyulabiliyor." diye konuştu.
KORONAVİRÜS VARYANTLARI
Koronavirüs varyantlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kayıpmaz, SarsCov2'nin RNA virüsü olduğunu, bu virüslerin de sık mutasyona uğrama özelliği olduğunu anlattı.
Şu anda Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezinin "Beta", "Gama" ve "Delta" varyantlarını "endişe verici varyant" olarak tanımladığına değinen Kayıpmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda Delta varyantı ülkemizde de en baskın varyant konumunda ve şu anda ülkemizde yüzde 90'ın üzerinde görüyoruz. Delta varyantının özelliği, daha önceki varyantlara göre, örneğin Vuhan'da çıkan vahşi tipe veya Alfa varyantı olarak nitelendirilen İngiliz varyantına göre en az iki kat daha fazla bulaşıcı olması. Sadece bulaşıcılık değil hastaneye yatışlarda da artışa sebep olacak düzeyde bir varyant olarak görüyoruz."
'YAKINDAN İZLENMESİ GEREKEN VARYANT'
Bu varyantlar yanında, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezinin "Mu" varyantını "yakından izlenmesi gereken varyant" sınıfına aldığını aktaran Kayıpmaz, şu bilgileri paylaştı:
"Mu varyantı hem Beta hem Gama hem de Delta varyantında yer alan mutasyonlardan bazılarını içeren bir varyant. Şu an için izlenmesi gereken varyantlar arasında. Bunun sebebi de kişiler arasında daha kolay bulaşabilme riski taşıması aynı zamanda da aşılarla veya hastalığı geçirmeyle elde edilen nötralizan antikor yanıtının bu varyanta karşı azalma riski taşıması. Semptomlara baktığımızda, bu varyantlar arasında semptomların çok büyük farklılıklar arz etmediğini görüyoruz, birbirine benzer belirtilerle seyrediyor. Boğaz ağrısı, öksürük, solunum sıkıntısı, ateş yüksekliği, yaygın kas eklem ağrıları, nefes darlığı, ishal, bulantı, kusma, tat ve koku kaybı gibi belirtilerle gidebiliyor."
'MASKE ÖNEMLİ BİR KORUYUCU'
Hastalıktan korunma metotlarına da değinen Kayıpmaz şunları kaydetti:
"Varyantların her biri için korunma metotlarımız aynı. Maske kullanımının yer yer eskisi kadar sıkı olmadığını görüyoruz ama maske kalabalıklarda veya kapalı ortamlarda bütün varyantlara karşı önemli bir koruyucu olarak karşımıza çıkıyor. Bunun dışında havalar soğumaya başlıyor. İç mekanlarda daha fazla zaman geçirilecek, bu nedenle iç mekanlarda kalabalık oluşturmamaya dikkat etmeliyiz. Ortamların havalandırılması etkin biçimde en azından kapı-pencere açılarak sağlanmalı. Eğer biz bu tedbirleri uygularsak Delta varyantına da Mu varyantına ve daha yatışmış bir varyant olan Alfa varyantına karşı da yeterli korunmayı sağlamış oluruz."
SAĞLIK Haberleri
25.11.2024 - 07:02
25.11.2024 - 07:02
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
25.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:49
23.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:00