Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nun muhteşem atmosferinde seyircisi ile buluşacak La Bayadère balesi; Hindistan’da geçen konusu, aşk ve entrika yüklü sihirli atmosferi, Marius Petipa’nın eşsiz koreografisi, Ludwig Minkus’un müziğinin melodik çekiciliğinin yanı sıra, gösterişli töresellik ve etnik ögeler içeren sahneleri ve mükemmel danslarıyla bale severlere çok şey vadediyor.
İlk kez St.Petersburg – Bolşoy Kamenny İmparatorluk Tiyatrosu’nda 4 Şubat 1877 ‘de sahnelenen, bestesi 1871-1886 yılları arasında bu tiyatroda resmî bale müziği bestecisi olarak görev yapan Ludwig Minkus'a ait olan eserde, yaylı çalgılar eşliğindeki yumuşak notalardan, vurmalı çalgılar eşliğindeki sert notalara geçiş yapan müzik, iyi ve kötü olayları önceden haber verir niteliktedir. Koreografideki her adım, müzik ile muhteşem bir uyum içindedir. Batının koreograf Petipa’yı tanımasını sağlayan La Bayadère, çağdaş eleştirmenler tarafından en büyük başyapıtlardan biri olarak değerlendirilirken, özellikle üçüncü perdedeki eşsiz bölüm ‘’Gölgelerin Krallığı’’ sadece La Bayadère’in değil, klasik balenin de koreografi anlamında en akademik ve en zorlayıcı sahnelerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Türkiye prömiyeri 31 Mart 1997’de Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından gerçekleştirilen La Bayadère’i Ayşem Sunal Savaşkurt sahneye koyuyor. Bale severlerin Efter Tunç’un dekorları, Gülden Sayıl’ın kostümleri, Önder Arık’ın ışıkları ile Hindistan’ın baharat kokulu mistik ve etnik atmosferini derinden hissedecekleri La Bayadère, 7 Kasım Saat 20.00’da ve 9 Kasım 16.00’da AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda.
Bale ile Hindistan’a Yolculuk La Bayadère
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, romantik ve klasik dönemlerin arasında önemli bağlantılar kuran ve kendisinden sonra gelen beyaz balelerin habercisi; en büyük bale eserlerinden biri olan La Bayadère’i bale severlerle yeniden buluşturmaya hazırlanıyor.
Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nun muhteşem atmosferinde seyircisi ile buluşacak La Bayadère balesi; Hindistan’da geçen konusu, aşk ve entrika yüklü sihirli atmosferi, Marius Petipa’nın eşsiz koreografisi, Ludwig Minkus’un müziğinin melodik çekiciliğinin yanı sıra, gösterişli töresellik ve etnik ögeler içeren sahneleri ve mükemmel danslarıyla bale severlere çok şey vadediyor.
İlk kez St.Petersburg – Bolşoy Kamenny İmparatorluk Tiyatrosu’nda 4 Şubat 1877 ‘de sahnelenen, bestesi 1871-1886 yılları arasında bu tiyatroda resmî bale müziği bestecisi olarak görev yapan Ludwig Minkus'a ait olan eserde, yaylı çalgılar eşliğindeki yumuşak notalardan, vurmalı çalgılar eşliğindeki sert notalara geçiş yapan müzik, iyi ve kötü olayları önceden haber verir niteliktedir. Koreografideki her adım, müzik ile muhteşem bir uyum içindedir. Batının koreograf Petipa’yı tanımasını sağlayan La Bayadère, çağdaş eleştirmenler tarafından en büyük başyapıtlardan biri olarak değerlendirilirken, özellikle üçüncü perdedeki eşsiz bölüm ‘’Gölgelerin Krallığı’’ sadece La Bayadère’in değil, klasik balenin de koreografi anlamında en akademik ve en zorlayıcı sahnelerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Türkiye prömiyeri 31 Mart 1997’de Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından gerçekleştirilen La Bayadère’i Ayşem Sunal Savaşkurt sahneye koyuyor. Bale severlerin Efter Tunç’un dekorları, Gülden Sayıl’ın kostümleri, Önder Arık’ın ışıkları ile Hindistan’ın baharat kokulu mistik ve etnik atmosferini derinden hissedecekleri La Bayadère, 7 Kasım Saat 20.00’da ve 9 Kasım 16.00’da AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda.
KÜLTÜR - SANAT Haberleri
23.11.2024 - 12:17
23.11.2024 - 11:06
23.11.2024 - 07:14
23.11.2024 - 07:05
23.11.2024 - 07:00
23.11.2024 - 07:00
22.11.2024 - 09:27
22.11.2024 - 07:00
22.11.2024 - 07:00
21.11.2024 - 11:26