GÜNDEM
25 Kasım 2022, Cuma, 14:21

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kadına yönelik şiddetle mücadelede kadınlardan yana taraf olduklarını, bu konunun hükümetlerinin ve Adalet Bakanlığının öncelikli ve değişmez maddeleri arasında yer aldığını bildirdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kadına yönelik şiddetin, bir insanlık suçu ve kadının yaşam hakkının ihlali olduğunu belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yaşam hakkının koruma altına alındığına işaret eden Bozdağ, hiçbir ayrım gözetilmeksizin herkesin bu hakka sahip olduğunu ifade etti.

Bozdağ, "Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda kadınlardan yana tarafız. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusu hem hükümetlerimizin hem de Bakanlığımızın en öncelikli ve değişmez gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Son 20 yılda kadına karşı şiddetle mücadele konusunda son derece önemli adımlar attık ve atmaya devam edeceğiz." dedi.

Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında Anayasa'nın 10'uncu maddesi ile Türk Ceza Kanunu (TCK) başta olmak üzere mevzuatta yapılan değişikliklerin tarihi reform olduğunu aktaran Bozdağ, TCK'daki değişiklikle, boşanılan eşe ve kadına karşı işlenen suçların, cezada artırım nedeni haline getirildiğini hatırlattı.

RESEN TAKİP EDİLİYOR

Bakan Bozdağ, "kasten yaralama" suçunun kadına karşı işlenmesi halinin tutuklama nedenleri arasında sayıldığını, ısrarlı takibin ilk defa müstakil suç olarak düzenlendiğini, aile içi ve kadına karşı eylemlerin resen takip edilmesinin sağlandığını bildirdi.

Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, talep halinde her kadın mağdura baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirildiğini belirten Bozdağ, şunları kaydetti:

"Aile içi ve kadına karşı şiddet suçlarını soruşturmak üzere Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde soruşturma büroları kurularak özel olarak bu işe bakmak üzere Cumhuriyet savcıları görevlendirilmiştir. Aile içi ve kadına karşı şiddet eylemleri hakkında karar vermek üzere tedbir mahkemeleri belirlenerek, ihtisaslaşmanın önü açılmıştır. Şiddet mağduru kadınların, faille yüz yüze gelmeden özel ortamlarda uzman eşliğinde beyanlarının alınması sağlanarak ikincil örselenmelerinin önüne geçilmesi sağlanmıştır. Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesiyle çalışmalarımızı diğer kurum ve kuruluşlar ile iş birliği ve koordinasyon içinde sürdürmekte kararlıyız."