Alman siyasetçiden Erdoğan'a övgü dolu sözler: Türklerle ittifakımızı güçlendirelim!

Almanya'da sağ popülist olarak bilinen Alternatif Für Deutschland (AFD) Partisi'nin Avrupa Parlamentosu üyesi ve eş başkanı Dr. Maximilian Krah, 29 Ekim mesajında Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında övgü dolu sözler sarf etti.

Türkiye'nin yükselen güç olduğunu dile getiren Maximilian Krah, 'Türkler kadim dostumuz ittifakı güçlendirelim Almanya batıyor.'' dedi. Mustafa Kemal Atatürk, Erdoğan ve Çavuşoğlu'ndan övgüyle bahseden Maximilian Krah, 'ittifakı büyütmeliyiz' ifadesini kullandı.

''Türkiye Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum.'' diyen Maximilian Krah, ''Almanya ve Türkiye arasında asırlardır süre gelen bir dostluk güven iş birliği var.Birinci dünya savaşında silah arkadaşıydık. Almanya'da milyonlarca Türk yaşıyor. Bu, Alman-Türk ortaklığının geleceği hakkında konuşmak için değerli bir fırsat. Çünkü kesin olan bir şey var ki, Türkiye bizim için de dahil olmak üzere giderek önem kazanıyor. Bu fırsatlardan yararlanmalıyız. Savaş sonrası dönem sona erdi, Alman dış ve Avrupa politikasının kenini yeniden güncellemesi gerekiyor.'' ifadelerini kullandı.

Dr. Maximilian Krah, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;

Solingen'deki korkunç bıçaklı saldırının akşamı Türk arkadaşlarımla oturuyordum. Ve Almanya'nuın şu an içinde bulunduğu duruma dair gözlerindeki dehşeti gördüm.Alman siyasetçiler bu büyük ülkenin böyle batmasına nasıl izin veriyoralar diye bana sordular. Atatürk'ün milli benliği olmayan milletlerin yabancı devletlerin avı olacağını söylediğini aktardılar. Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan ve Mevlüt Çavuşoğlu gibi siyasetçiler bunun mümkün olduğunu kanıtladılar. Hızla değişen bir dünyada bile ulusal egemenliği korumak ve eyleim siyasal çerçevesini ortadan kaldırmak özellikle göç merkezi gibi bir meydan okuma karşısında bu kaçınılmazdır. Çünkü bu modern güç Ortadoğu ve Yakın Doğu'dan Türkiye üzerinden Almanya'ya ve Avrupa'ya doğru akıyor. Bu göç dalgasına yol açan istikrarsızlıkları hep birlikte sona erdirebiliriz. Sadece dokunmamız gerekiyor ve bunun doğru ortaklara ihtiyacımız var. Ancak konu sadece göçün savunulması değil, aynı zamanda geleceğin tasarlanmasıdır.