KÜLTÜR - SANAT
14 Mart 2025, Cuma, 07:05

Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar” Zorlu PSM YouTube kanalında yeni bölümleriyle devam ediyor.

Birbirinden farklı dijital içerikleriyle seyircilere farklı deneyimler sunan Zorlu PSM, “Sahne Tozu Yutanlar” programında, deneyimli isimlerin samimi sohbetleriyle sahnede olmanın ruhunu izleyicilerle paylaşıyor.

Sahne heyecanını paylaşan sanatçıların hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları hem de sahnenin kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; yaratıcı drama ve temel tiyatro eğitimiyle geçen sene ilk sezonunu gerçekleştiren ve müthiş bir sevgi ile kucaklanan “Gymy Kids x Ali Sunal Tiyatro Kulübü”’nün liderliğini üstlenen Ali Sunal ile tiyatro kulübünün genel koordinatörü Doğan Akdoğan’ın keyifli sohbetleri yer alıyor. 

Ali Sunal ‘’Çocukken Tiyatroya İlgisizdim’’

Ali Sunal, "Sahneye ilk ne zaman çıktın bize ilk deneyimlerini anlatabilir misin?” sorusunu soran Doğan Akdoğan’a, “Oynamaya ilkokulda başladım. Kemal Sunal'ın oğlu olduğum için öğretmenim yanıma gelip, "Sınıf başkanı olmak ister misin, Ali'ciğim?" diye sordu. Ben de biraz safmışım, "Hayır" dedim, "Ben doktor olacağım." Yani, o kadar ilgisizim ki bu konulara, ama yine de bütün rolleri bana veriyorlardı tabii. Mesela İbiş'i çok net hatırlıyorum, çünkü kostüm de çok komik olmuştu. Küçükken epey topluydum, biraz sıcak bir ortamda zaten yanaklarım hemen kızarırdı, al al olurdu ama herkes çok eğlenirdi. Ama şunu biliyorum ki, bende çocukluk diye bir şey yoktu hakikaten. Ben çocukken tam bir aşk adamıydım ve sürekli birine aşık oluyordum. Bu durum aileleri çok eğlendiriyordu. Mesela, o kırmızı yanaklı ve takım elbisesi zor kapanan halimle, elimde çiçek ve çikolata, sevdiğim kızı ziyarete giderdik. Tabii, bu bir kız isteme ziyareti değildi ama oldukça özenli bir şekilde gerçekleşirdi. Saçlarımı tarardım, gittiğim kız arkadaşım hazırlanmış olurdu. Şimdi geriye dönüp baktığımda, annelerin bu durumdan ne kadar eğlendiğini çok daha iyi anlayabiliyorum.” yanıtını verdi.

Doğan Akdoğan “Büyüdükçe Hayal Kurmayı Unutuyoruz” 

Doğan Akdoğan “Atölye sürecinden biraz bahsedebilir misin? Nasıl ilerliyoruz ve bunu yaparken hedefimiz ne oluyor?‘’ sorusuna “Burada deneyimlerimizi paylaşmak ve sahne tozunu yutturmak gerçekten önemli. Çocuklar, hangi mesleği seçerlerse seçsinler, burada edindikleri bilgiler, arkadaşlıklar ve deneyimler hayatları için değerli oluyor. Buraya geldiklerinde, yaşıtlarıyla oyunlar oynayarak sosyalleşiyorlar. Burada hata yapmak yok; her şey içimizden geldiği gibi, hayalimizden ne geçiyorsa öyle yapılır. Bir prensesi ya da bakkalı nasıl oynamak istiyorsanız, o şekilde kabul ederiz. "Bu rol böyle oynanır mı?" gibi bir yönlendirme yapmıyoruz. Tiyatro çalışmalarında ise onlara teknik yönlendirmeler vererek yardımcı oluyoruz. Amacımız oyuncu yetiştirmek değil, çocukları hayata hazırlamak. Farklı meslek gruplarındaki yetişkinlerle yaptığımız atölyelerde, iletişim eksikliklerini gideriyoruz. Çoğu yönetici, çocukluğunda bu eğitimleri almadığı için şu an zorlanıyor. Sonuçta amacımız, çocuklara özgürce hayal kurabilen ve kendini ifade edebilen bireyler olmalarını sağlamak. Çünkü büyüdükçe biz de hayal kurmayı unutuyoruz ve oyun oynamayı bırakıyoruz. Bu, yetişkin olmanın en zor yanlarından biri.” yanıtını verdi.