SPOR
29 Mart 2024, Cuma, 19:31

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sarı lacivertli kulübün Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Ali Koç'un açıklamaları şöyle:

"Organize bir kötülük içindeyiz. Adaletin tesis edilmediği bir ortamda rekabet etmeye çalışıyor. Fenerbahçe mağduru falan oynamıyor. İnşallah 2 Nisan'daki toplantıda gerekli katılımı sağlayıp, en aklı selim kararı veya kararları hep beraber alırız. Hedefimiz budur."

"İki tane ekstrem var: Biri hiçbir şey yapmamak ki bana sorarsanız en kötüsü budur. Diğer ekstrem ise ligden çekilmek, bir süre futbol faaliyetlerini durdurmak. Bu iki ekstremin arasında muhtelif konular, alternatifler var. İnsanlarla istişare ettikçe daha da yeni fikirler ortaya çıkıyor."

"Sponsorlarla toplandık, devam edip etmeyeceklerini sorduk ve yazılı olarak aldık. Hatta bazı sponsorlarımız daha da fazla vermek istediklerini söylediler. SPK ve Ziraat Bankası'yla toplandık. Yarın Samandıra'da futbolcularımız ve teknik heyetimizle de bu konuyu konuşacağız. Hep birlikte en aklıselim kararı alacağız"

"Maçı televizyondan izlerken neler olacağı belliydi. Hocaya maçta 2-0 öndeyken mesaj gönderdim, "Sahadan çekilebilirsiniz, yetki sizindir" diye. Benim, teknik direktörümüze maçta 2-0 öndeyken, şampiyonluk mücadelesi verirken böyle bir mesaj atmak zorunda kalmam Türk futbolunun geldiği kepazeliğin en önemli örneklerinden biridir bu. "

"Esas kavgalar tünelde oluyor. Biz tünel görüntülerine ulaşamıyoruz. Hepsi TFF'ye bağlı kameralar var, biz bu görüntülere ulaşamıyoruz."

"Sevkler yapılmadı. Niye yapılmadı? Bizim futbolcularımıza ceza verilecek diye duyum alıyoruz. Ekstra güç kullanmış futbolcular. Kaçmalıymış futbolcular. Kaçsalarmış ekstra güç kullanmak zorunda kalmazmış futbolcularımız. Futbolcularımıza ceza vereceklermiş, onların menfaatleri açısından inşallah vermezler. Türk futbolu uluslararası alanda sıkıntıya girer.".

"Trabzon Emniyeti, maça polis tahsis etmiyorsa ve tahsis ettiği polisleri dışarda bekliyorsa ev sahibi ne yapsın. Bize göre, Trabzon Emniyeti'nin büyük bir zaafı olmuştur ve emniyet müdürünün hala görevde olması da bizlere bir mesajdır."

"2013/14'te şampiyon olduk. Bir sonraki sezon, liderin 2 puan gerisindeyken, 5-1'lik galibiyet sonrası Rize'den dönerken yaşananları biliyorsunuz. Yabancılar ayrılmak istediler. Biz nasıl toparlayacağımızı bilmiyoruz. Otobüs kurşunlanması olmasa başka bir şey konuşacaktık. Niye faili meçhul? Herkes bulunuyor. İstendiği zaman... En çok küçük bir tweet atan bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni rezil eden suikast girişiminin faili neden bulunmuyor? Devletimize soruyorum. Kaç defa çıkıp bunun faili meçhul olması ayıptır dedik. Hep Fenerbahçe'ye oluyor. Onu bulsalar bugün bir sürü şeyi konuşmuyor olabilirdik."

"Pendikspor maçında zorbalıkla şampiyonluğumuz gidiyordu. 2006 Denizli'de şampiyonluğumuzun çalındığı maçtan daha çok durdu o maç. İlk 45 dakikada 16 dakika, 56 dakikada 23. Bir takım nasıl kazanacak? Denizli'de atağa kalkınca konfeti atılıyordu. En çok faul çalınan maç. Pendikspor'un böyle başka maçı var mı? Camiamız uyansın diye söyleniyorum. 2006 hepimizin malumu. Zorbalıkla şampiyonluk gitti. 3 Temmuz'u yaşadık. Kimse yanımızda değilken dimdik ayakta durduk. Her branşta fersah fersah öndeyken bunu bize yaptılar. Sonraki 13 sene malumunuz. Devlete kasteden bu terör örgütü, kimin duvarına tosladı. Sarı lacivert duvara tosladı. E ne oldu? Fenerbahçe'nin finansalları, başarıları, itibarı, repütasyonu yerle bir oldu. Devletin, 3 Temmuz'dan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü'ne borcu vardır."

"Bizi övmeye gelince övüyorsunuz, sarı lacivert duvar vs, ne oldu bizim maddi manevi kayıplarımız. Bırakın kayıpları, bir rakibimizi öne çıkarmak için her türlü yola başvurdunuz. 3 Temmuz'da yaşadıklarımız, sonraki davalar, Fenerbahçe zarar nasıl görmemiş? Kim 2 kere Şampiyonlar Ligi'ne yollanmadı, biz, sadece buradan 70 milyon euro var! 2007'de şampiyon gittik Sami Yen'e, su savaşları. 19 polis yaralandı, 1'inin gözü kör oldu, hiçbir şey olmamış gibi devam etti, iptal edilmedi."

"Fenerbahçe olarak tarihimizin en iyi sezonunda lige devam edelim mi, etmeyelim mi? Bunu konuşuyoruz. Bunu tartışıyor olmak işin vahameti. Bu sezon bana göre Türk futbol tarihi bundan daha aşağılık bir sezon yaşamamıştır. Olan olaylara bir bakın, başka ülkelerde 50 senede olmuyordur. Biz 4-5 ayda yaşadık."

"Gerekli istişareleri yaptık. Bana 100'ün üstünde mektup geldi, kongre üyelerinden. Çok değerli öneriler var. Çok faydalı öneriler var, benim anlayamadığım bir şey var. Bütün bu olanlar, futbol üzerinden toplumu germe, sosyolojik bir sonuca doğru bizleri itme. Haksızlık, adaletsizlik. Bunların hepsi bizim devlet büyüklerimizin gözü önünde yaşanıyor. Anlayamadığım taraf bu."

"Yaptığımız faule, aldığımız sarı karta bakıyoruz. Rakibe bakıyoruz. Mukayese götürmüyor. Birikiyor, birikiyor, ekilen tohumlar meyve veriyor. Riyad'da kriz çıkıyor, o da bize. İki kulüp var, TFF var, bakan var. İş dönüyor dolaşıyor Fenerbahçe'ye bağlanıyor. Son 13 senede 1 şampiyonluk. Evet, yeri geldi yanlış yatırımlar, yanlış kadro, yanlış hoca ama yeri geldi bangır bangır şampiyonluğa giderken aşağı çekildik. 13 senede 1 şampiyonluğu yanlış transferlerden, hocalardan, kararlardan mı oldu sanıyorsunuz, gerçekten buna inanıyor musunuz! Son 7 senede 3 kere son maçta şampiyonluk kaybetmeye hiç girmiyorum. Operasyon var orada da. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Dünyanın hiçbir yerinde olmaz."

"Ne yapacağımız tam belli değil. Ancak hiçbir şey yapmayacağımız kesinlikle olmayacak. Bunu net olarak söyleyebilirim. Canımızdan çok sevdiğimiz Fenerbahçe için önemli kararlar alacağız. Bunu bir karar olarak görmeyin. Bir veya sıfır değil. Ligden çekilirsin çekilmezsin, arada alınacak başka kararlar da var. Beraber yapmalıyız. Genel kanaat, kademe kademe gidelim. Ne olacak bir alt lige düşersek? Aynı federasyon, aynı hakemler, aynı kurullar, aynı pespayelik... Ne gerek var diyenler var. Faaliyetleri durduralım, yurt dışında o ligde, bu ligde takımlarla birleşelim diyenler var. Uçuk kaçık düşünceler var. Faili meçhul durum ortadan kalkana kadar Trabzon'a gitmeyelim diyenler var. Tüm fikirlerin ekonomik ve hukuki boyutlarını anlatacağız. Zamanınızı geniş tutun. Sahura kadar beraberiz. Bir 45 dakika iftar arası olacak. Süre kısıtlaması kesinlikle istemiyoruz. Tarihi bir dönemeçten geçiyoruz."'

"Hakem çıkıyor diyor ki, 'Hata yaptım' diyor. VAR'dakine soruyorlar 'Ruh halimi hatırlayamıyorum' diyor. Düşünebiliyor musunuz? 'Beklenti olduğu için' diyor. Bu adam kamu görevlisiyse, görevi ihlalden yargılanamaz mı? Bizim de video var, hata yaptım değil böyle gördüm diyor, arkasında duruyor kararın. Öncesinde penaltımız verilmiş. Elma ile elma karşılaştırması değil. Ancak, nasıl bir sistem kurmuşlar, tam anlamış değilim, hep tescilli hakemler bunların maçlarına veriliyor. Sezonlar oluyor, bizi aşağı çekiyorlar, bizi aşağı çekemezlerse bunları ittiriyorlar. Aziz Yıldırım'ın dediği gibi, bunları her şeyi yaparlar ama hiçbir şey yapmamış gibi davranırlar. O kadar güzel bir cümle ki..."

"Adaletin bekçisi olarak kendi televizyon kanallarında hakkınızın yeniği pozisyonları verecektiniz? Nerede? Yalan, her şeyiniz yalan. Özellikle birisi var. Hayatı yalan. Deprem için yardım kampanyası yaparken bile biz konteyner üstüne 115 milyon TL topladık. Allah razı olsun. 1.000 konteynerlık katkı sağladık. Omuz omuza kampanyasında onlar 'Konut için yarışalım, Fenerbahçe ve Galatasaray yarışırsa daha büyük gelir toplarız' dediler. Konut 2.2 milyon, 250 konut toplam 500 milyonun üstünde. Diyorum ki 'Biz yapamayız, bizim öyle paramız yok. Biz yapacağımız dediğimiz şeyi yaparız.' diyoruz. 'Ne olacak 50-100 tane yaparsın.' diyor. Hayatı yalan olan. Yemin ediyorum makineye bağlayın makineyi bozar ama ne yazık ki bu zihniyet prim yapıyor."

"Ne yazık ki bu zihniyet prim yapıyor. Bu zihniyet pohpohlanıyor. Öyle bir ülkedeyiz ki doğruyu ispatlamalısınız. İnanılmaz bir asimetrik savaşma güçleri var. İnsanlara saldırırken Fenerbahçeli yapıyorlar, Ali Koç'un bilmem nesi diyorlar insanlara. Böyle bir camiayla baş etmeye çalışıyoruz. Ne yazık ki bu camia siyaseten ve federasyon olarak full destek alıyor. Ne yazık ki..."

"Gelelim Trabzon'daki belediye başkan adayına. Ülkemiz öyle bir riyakarlık içinden geçiyor ki... Bir basın toplantısı yapılıyor, şehrin tüm siyasetçileri orada. Hanımefendi istediği şeyleri söylemediği için kadına “Siyaset yapma, sus” diyorlar. Böyle bir ülkedeyiz. Benim esas takıldığım, kabul etmediğim, Türkiye'nin iki tane en köklü kurumunu 3 oy fazla almak için mahkeme kararlarına rağmen suçlayabiliyor. Demek ki, biz bu ülkenin takımı değiliz, fazlalık mıyız, üvey evlat mıyız, başka ülkenin takımı mıyız? Hiç mi kıymeti harbiyesi yok Fenerbahçe'nin. Bunu anlıyorum."