ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ASO Gündem toplantısında, ekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan TCMB Başkanı Erkan, Ankaralı sanayicilerin sorularını yanıtladı.
TCMB Başkanı Erkan, ASO Gündem toplantısında reeskont kredilerine ilişkin ihracatçıların beklediği müjdeli haberi paylaştı.
TCMB Başkanı Erkan “Temmuz’da 10 kat artışla 3 milyar TL’ye yükselttiğimiz reeskont limitini daha da artıracağız. Çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) başta olmak üzere yatırım ve ihracata desteklerine ilişkin son dönemde atılan adınları ve yapılan çalışmaları aktaran TCMB Başkanı Erkan, “Firmaların finansmana erişimini ve finansman koşullarını desteklemeye devam etmekteyiz. Sağlanan bu imkanlarla sanayicilerimizden beklentimiz yatırımlara ağırlık vermeleri, uygulanan programa ve Türkiye’ye her koşulda destek olmaya devam etmeleridir” dedi.
YTAK uygulama çerçevesinin yeniden yapılandırıldığını belirten TCMB Başkanı Erkan, “Yatırımlara ilişkin süreci ilgili kurumlarla birlikte stratejik bir çerçevede yürütmekteyiz. Yeni çerçevesiyle güçlendirilmiş YTAK programıyla cari dengeye katkı verecek ve dolaylı etkileri döviz kuru ve fiyat istikrarı üzerinde hissedilecek alanlarda üretim kapasitesinin artışını hedefliyoruz" diye konuştu.
TCMB Başkanı Erkan, YTAK’a 3 yıl boyunca toplam 300 milyar TL limit tahsis edildiğini söyledi.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye’de üretici kesimin, iç ve dış konjonktürün zorlayıcı koşullarına rağmen dayanıklılık sergileyerek ekonomiye çıpa olduğunu belirtti.
Ekonominin en acil ihtiyaçlarının enflasyonla mücadele, fiyat ve finansal istikrarın tesisi, makroekonomik öngörülebilirliğin sağlanması olduğunu ifade eden Ardıç, “Orta ve uzun vadede üretimde verimlilik artışının sağlanması, sürdürülebilir büyüme için temel çabamız olmalı. Yeni ekonomi yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli gereksinim ve hedeflerimiz konusunda son derece rasyonel ve sağduyulu bir yol haritası ortaya koyması bizleri memnun etmektedir” dedi.
Makroekonomik koşulları sanayi sektörü açısından değerlendirdiklerinde kendilerini zorlu bir dönemin beklediğini anlatan Ardıç, üçüncü çeyrek büyüme verilerini de bu çerçevede okumak gerektiğini belirtti.
Sıkılaştırıcı para politikası uygulamalarının ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin dördüncü çeyrekte daha belirgin hale gelmesiyle üretimde ve büyümede kayıplar yaşanabileceğini öngördüklerini dile getiren Ardıç, “Enflasyonla güçlü ve kararlı bir mücadelenin büyüme ve üretim üzerinde geçici etkileri olacağının farkındayız. Diğer taraftan, fiyat istikrarının sağlanması, orta ve uzun vadede en önemli kazanımımız olacaktır. İş dünyası olarak bizler, Merkez Bankası’nın mücadelesini destekliyoruz” dedi.
Büyümeden ödün vermeden enflasyonu düşürmenin mümkün olabileceğini ancak bunun için bazı koşulların oluşması gerektiğini anlatan Ardıç, sözlerini şöyle devam etti:
“Enflasyonla mücadele edilirken, verimsiz kamu harcamalarından tasarruf edilip, verimlilik odaklı bir kaynak tahsisiyle üretim artışının desteklenmesi büyük önem arz ediyor. Eğer üretimde ve ihracatta nitelik ve nicelik artışı birlikte sağlanır ise, büyüme ve düşük enflasyon hedeflerine eşzamanlı olarak ulaşabiliriz. Kredi maliyetlerinin yüksek olduğu bu dönemde katma değerli, yüksek teknolojili üretimin ve ihracatın artırılması ise güçlü destekler gerektiriyor. Bu çerçevede Merkez Bankasının ihracatçı firmalara yönelik reeskont kredilerinde düzenleme yaparak finansman maliyetini düşürmesi ve firma limitlerini artırması doğru istikamette bir uygulama olmuştur.”
Ardıç, nitelikli üretimin, yatırımların ve ihracatın güçlü ve istikrarlı politikalarla desteklenmesi sayesinde, enflasyon gerilerken büyüme kaydetmekle kalmayıp, büyümenin kalitesi ve sürdürülebilirliğinde de önemli kazanımlar elde edilebileceğini dile getirdi.
Bankanın, para politikasını tasarlarken fiyat istikrarının yanında toplumsal maliyetlere hassasiyet göstermesini çok kıymetli bulduklarının altını çizen Ardıç, “Benzer şekilde, yatırımları, üretimi ve ihracatı gözetmesinin ülkemizde ihtiyacını çok hissetmiş olduğumuz, bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşım olduğu kanaatindeyiz.” dedi.
"10 kat artışla 3 milyar TL’ye yükselttiğimiz reeskont limitini daha da artıracağız"
Ankara Sanayi Odası (ASO) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ı konuk etti.
ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ASO Gündem toplantısında, ekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan TCMB Başkanı Erkan, Ankaralı sanayicilerin sorularını yanıtladı.
TCMB Başkanı Erkan, ASO Gündem toplantısında reeskont kredilerine ilişkin ihracatçıların beklediği müjdeli haberi paylaştı.
TCMB Başkanı Erkan “Temmuz’da 10 kat artışla 3 milyar TL’ye yükselttiğimiz reeskont limitini daha da artıracağız. Çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) başta olmak üzere yatırım ve ihracata desteklerine ilişkin son dönemde atılan adınları ve yapılan çalışmaları aktaran TCMB Başkanı Erkan, “Firmaların finansmana erişimini ve finansman koşullarını desteklemeye devam etmekteyiz. Sağlanan bu imkanlarla sanayicilerimizden beklentimiz yatırımlara ağırlık vermeleri, uygulanan programa ve Türkiye’ye her koşulda destek olmaya devam etmeleridir” dedi.
YTAK uygulama çerçevesinin yeniden yapılandırıldığını belirten TCMB Başkanı Erkan, “Yatırımlara ilişkin süreci ilgili kurumlarla birlikte stratejik bir çerçevede yürütmekteyiz. Yeni çerçevesiyle güçlendirilmiş YTAK programıyla cari dengeye katkı verecek ve dolaylı etkileri döviz kuru ve fiyat istikrarı üzerinde hissedilecek alanlarda üretim kapasitesinin artışını hedefliyoruz" diye konuştu.
TCMB Başkanı Erkan, YTAK’a 3 yıl boyunca toplam 300 milyar TL limit tahsis edildiğini söyledi.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye’de üretici kesimin, iç ve dış konjonktürün zorlayıcı koşullarına rağmen dayanıklılık sergileyerek ekonomiye çıpa olduğunu belirtti.
Ekonominin en acil ihtiyaçlarının enflasyonla mücadele, fiyat ve finansal istikrarın tesisi, makroekonomik öngörülebilirliğin sağlanması olduğunu ifade eden Ardıç, “Orta ve uzun vadede üretimde verimlilik artışının sağlanması, sürdürülebilir büyüme için temel çabamız olmalı. Yeni ekonomi yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli gereksinim ve hedeflerimiz konusunda son derece rasyonel ve sağduyulu bir yol haritası ortaya koyması bizleri memnun etmektedir” dedi.
Makroekonomik koşulları sanayi sektörü açısından değerlendirdiklerinde kendilerini zorlu bir dönemin beklediğini anlatan Ardıç, üçüncü çeyrek büyüme verilerini de bu çerçevede okumak gerektiğini belirtti.
Sıkılaştırıcı para politikası uygulamalarının ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin dördüncü çeyrekte daha belirgin hale gelmesiyle üretimde ve büyümede kayıplar yaşanabileceğini öngördüklerini dile getiren Ardıç, “Enflasyonla güçlü ve kararlı bir mücadelenin büyüme ve üretim üzerinde geçici etkileri olacağının farkındayız. Diğer taraftan, fiyat istikrarının sağlanması, orta ve uzun vadede en önemli kazanımımız olacaktır. İş dünyası olarak bizler, Merkez Bankası’nın mücadelesini destekliyoruz” dedi.
Büyümeden ödün vermeden enflasyonu düşürmenin mümkün olabileceğini ancak bunun için bazı koşulların oluşması gerektiğini anlatan Ardıç, sözlerini şöyle devam etti:
“Enflasyonla mücadele edilirken, verimsiz kamu harcamalarından tasarruf edilip, verimlilik odaklı bir kaynak tahsisiyle üretim artışının desteklenmesi büyük önem arz ediyor. Eğer üretimde ve ihracatta nitelik ve nicelik artışı birlikte sağlanır ise, büyüme ve düşük enflasyon hedeflerine eşzamanlı olarak ulaşabiliriz. Kredi maliyetlerinin yüksek olduğu bu dönemde katma değerli, yüksek teknolojili üretimin ve ihracatın artırılması ise güçlü destekler gerektiriyor. Bu çerçevede Merkez Bankasının ihracatçı firmalara yönelik reeskont kredilerinde düzenleme yaparak finansman maliyetini düşürmesi ve firma limitlerini artırması doğru istikamette bir uygulama olmuştur.”
Ardıç, nitelikli üretimin, yatırımların ve ihracatın güçlü ve istikrarlı politikalarla desteklenmesi sayesinde, enflasyon gerilerken büyüme kaydetmekle kalmayıp, büyümenin kalitesi ve sürdürülebilirliğinde de önemli kazanımlar elde edilebileceğini dile getirdi.
Bankanın, para politikasını tasarlarken fiyat istikrarının yanında toplumsal maliyetlere hassasiyet göstermesini çok kıymetli bulduklarının altını çizen Ardıç, “Benzer şekilde, yatırımları, üretimi ve ihracatı gözetmesinin ülkemizde ihtiyacını çok hissetmiş olduğumuz, bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşım olduğu kanaatindeyiz.” dedi.
EKONOMİ Haberleri
21.12.2024 - 17:50
21.12.2024 - 17:05
21.12.2024 - 14:33
21.12.2024 - 14:01
21.12.2024 - 12:38
21.12.2024 - 12:30
21.12.2024 - 12:26
21.12.2024 - 12:25
21.12.2024 - 12:16
21.12.2024 - 11:50